NECM SURESİ 7. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 62 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin başındaki “en-Necm” kelimesinden almıştır. Necm, yıldız demektir.
وَهُوَ بِالْأُفُقِ الْأَعْلَى ﴿٧﴾
NECM SURESİ 7. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve huve | ve o |
bi el ufuki | ufukta |
el a'lâ | en yüksek |
Ve o, ufkun en yüksek yerinde (gözüktü).
NECM SURESİ 7. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
(5-7) (Kur’an’ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu.
Diyanet İşleri
Ve o, en yüce tanyerindeydi.
Abdulbaki Gölpınarlı
Kendisi en yüksek ufukta iken.
Adem Uğur
O, Ufuk-u Âlâ (tüm dışsallığı kaplamış - âfakta) olduğu hâlde!
Ahmed Hulusi
O, en yüksek ufukta idi.
Ahmet Tekin
O, en yüksek ufuktaydı.
Ahmet Varol
O, en yüksek bir ufuktaydı.
Ali Bulaç
Ve o (Cebrâil) yüksek ufukta idi.
Ali Fikri Yavuz
(5-7) Ona, cetin kuvvetlere sahip ve guclu olan Cebrail ogretmistir; en yuksek ufukta iken dogruluvermis.
Bekir Sadak
(5-6-7) Onu O'na, çok çetin güce sahip olan Melek (Cebrail) öğretti ki, o güzel bir görünümdedir ve en yüksek ufukta iken doğruldu.
Celal Yıldırım
(5-7) Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.
Diyanet İşleri (eski)
(5-7) Çünkü onu güçlü kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (Cebrail) öğretti. Sonra en yüksek ufukta iken asıl şekliyle doğruldu.
Diyanet Vakfi
En yüksek ufukta.
Edip Yüksel
Ve o en yüksek ufukta idi
Elmalılı Hamdi Yazır
O en yüksek ufukta idi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O, en yüksek ufukta idi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Yüce ufuktayken.
Seyyid Kutub
O, en yüksek bir ufuktaydı.
Gültekin Onan
O, en yüksek ufukda idi.
Hasan Basri Çantay
Ve o, (bu mi'râcında) en yüksek ufukta idi.
Hayrat Neşriyat
Ve o; en yüce ufukta idi.
İbni Kesir
ufkun en uç noktasında görünerek,
Muhammed Esed
(6-7) Bir kuvvet sahibi ki, hemen dosdoğru göründü. Ve o, en yüksek bir sema kıyısında idi.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve o, en yüksek bir ufukta idi.
Ömer Öngüt
O, en yüksek ufukta idi.
Şaban Piriş
(5-7) Onu kendisine pek güçlü ve kuvvetli, o üstün akıl ve kemal sahibi olan (melek Cebrail) öğretti. Melek kendi aslî sûretine girip doğruldu. İşte o zaman kendisi en yüce ufukta idi.
Suat Yıldırım
Kendisi yüksek ufukta iken.
Süleyman Ateş
O, en yüksek bir ufuktaydı.
Tefhim-ul Kuran
O zaman ufkun en yukarısında idi.
Ümit Şimşek
En yüksek ufuktadır o.
Yaşar Nuri Öztürk
Ufkun en uç noktasında görünerek
Abdullah Parlıyan
(5-10) Ona, bunu çok güçlü akıl sahibi olan Cebrail öğretmiştir. Doğrulup dikildi. O, en yüksek ufuktaydı. Sonra iyice yaklaştı ve sarktı. İki yayın arası kadar, hatta daha da yakın. Böylece kuluna vahyedeceğini vahyetti.[590]
Bayraktar Bayraklı
(5-7) Bu vahyi ona müthiş güçleri olan (Cebrail) öğretti. (O,) Görünümüyle çarpıcı bir güzelliğe sahiptir. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî suretine girip) doğruldu (Resül'e göründü).
Cemal Külünkoğlu
O, en yüksek bir ufuktaydı.
Kadri Çelik
O esnada, ufkun en yüksek noktasında idi.
Ali Ünal
Ve o, en yüksek bir ufukta idi.
Harun Yıldırım
(önce) en uzak ufukta belirmişti;
Mustafa İslamoğlu
En yüksek ufukta idi.
Sadık Türkmen
O ufkun en yüksek yerinde.
İlyas Yorulmaz
Ve o, ufkun en yüksek yerinde (gözüktü).
İmam İskender Ali Mihr