Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


وَوَرِثَ سُلَيْمَانُ دَاوُودَ وَقَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ عُلِّمْنَا مَنطِقَ الطَّيْرِ وَأُوتِينَا مِن كُلِّ شَيْءٍ إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْفَضْلُ الْمُبِينُ ﴿١٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve varise suleymânu dâvûde ve kâle yâ eyyuhâ en nâsu ullim-nâ mentıka et tayrı ve ûtî-nâ min kulli şey'in inne hâzâ le huve el fadlu el mubînu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve varise ve varis oldu, mirasçı oldu
suleymânu Süleyman
dâvûde Davut
ve kâle ve dedi
yâ eyyuhâ ey!
en nâsu insanlar
ullim-nâ bize öğretildi
mentıka nutuk, dil, lisan
et tayrı kuşlar
ve ûtî-nâ ve bize verildi
min kulli şey'in herşeyden
inne muhakkak
hâzâ bu
le huve muhakkak ki o (bu)
el fadlu fazl, üstünlük
el mubînu apaçık

Ve Süleyman (a.s), Dâvud (a.s)’a varis oldu. Ve: "Ey insanlar! Kuş dili bize öğretildi. Bize herşeyden verildi. Muhakkak ki bu, apaçık bir fazldır." dedi.

NEML SURESİ 16. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali

Süleyman, Davûd'a mirasçı oldu ve şöyle dedi: "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize herşeyden biraz verildi. Kuşkusuz bu, apaçık lütfun ta kendisidir."

Yaşar Nuri Öztürk