NEML SURESİ 19. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.
فَتَبَسَّمَ ضَاحِكًا مِّن قَوْلِهَا وَقَالَ رَبِّ أَوْزِعْنِي أَنْ أَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتِي أَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلَى وَالِدَيَّ وَأَنْ أَعْمَلَ صَالِحًا تَرْضَاهُ وَأَدْخِلْنِي بِرَحْمَتِكَ فِي عِبَادِكَ الصَّالِحِينَ ﴿١٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | o zaman, bunun üzerine |
tebesseme | tebessüm etti |
dâhıken | gülerek |
min kavli-hâ | onun sözüne |
ve kâle | ve dedi |
rabbi | Rabbim |
evzı'nî | beni başarılı kıl |
en eşkure | benim şükretmem (şükretmek) |
ni'mete-ke | senin ni'metin |
elletî | ki o |
en'amte | en'am buyurdun, ni'metlendirdin |
aleyye | bana |
ve alâ | ve ...'e |
vâlideyye | anne ve babam |
ve en a'mele salihan | ve benim salih amel (nefs tezkiyesi) yapmam |
terdâ-hu | senin ondan razı olduğun |
ve edhıl-nî | ve beni dahil et |
bi rahmeti-ke | senin rahmetinle |
fî | içine |
ibâdi-ke | senin kulların |
es sâlihîne | salihler |
Bunun üzerine (Süleyman A.S), onun sözüne gülerek tebessüm etti. Ve: "Rabbim, bana, anne ve babama en’am buyurduğun ni’metlere şükretmekte ve Senin razı olduğun salih amel (nefs tezkiyesi) yapmakta beni başarılı kıl. Ve beni, rahmetinle salih kullarının arasına dahil et." dedi.
NEML SURESİ 19. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Süleyman onun sözlerine tebessüm ederek güldü:
Ahmet Tekin
'Rabbim, bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve hâlis niyet ve amaçlarla, hoşnut olacağın, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirmemi, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlamamı, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olmamı, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işlememi gönlüme ilham et, gazabını davet eden şeylerden uzak tut. Rahmetinle beni dindar, ahlâklı, hayır-hasenât sahibi mü’minlerin, sâlih kullarının arasına kat.' dedi.