Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


وَجَدتُّهَا وَقَوْمَهَا يَسْجُدُونَ لِلشَّمْسِ مِن دُونِ اللَّهِ وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ السَّبِيلِ فَهُمْ لَا يَهْتَدُونَ ﴿٢٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

vecedtu-hâ ve kavme-hâ yescudûne li eş şemsi min dûnillâhi ve zeyyene lehum eş şeytânu a'mâle-hum fe sadde-hum an es sebîli fe hum lâ yehtedûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
vecedtu-hâ onu buldum
ve kavme-hâ ve onun kavmi
yescudûne secde ediyorlar
li eş şemsi güneşe
min dûnillâhi Allah'tan başka, Allah'ın yerine
ve zeyyene ve süsledi
lehum onlara
eş şeytânu şeytan
a'mâle-hum onların amelleri, yaptıkları
fe böylece, bu sebeple
sadde-hum onları men etti, alıkoydu
an es sebîli yoldan
fe böylece, bu sebeple
hum onlar
lâ yehtedûne hidayete ermiyorlar, eremiyorlar, hidayette değiller

Onu ve kavmini Allah’ın yerine güneşe secde ederken buldum. Ve şeytan, onlara yaptıklarını süslemiş ve böylece (Allah’ın) sebîlinden (yolundan) men etmiş. Bu sebeple onlar hidayette değiller.

NEML SURESİ 24. Ayeti Ali Bulaç Meali

"Onu ve kavmini, Allah'ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum, şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar."

Ali Bulaç