NEML SURESİ 43. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.
وَصَدَّهَا مَا كَانَت تَّعْبُدُ مِن دُونِ اللَّهِ إِنَّهَا كَانَتْ مِن قَوْمٍ كَافِرِينَ ﴿٤٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve sadde-hâ
mâ
kânet
ta'budu
min dûni allâhi
inne-hâ
kânet
min kavmin
kâfirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve sadde-hâ | ve onu engelledi, mani oldu |
mâ | şeyler |
kânet | oldu |
ta'budu | o tapıyor |
min dûni allâhi | Allah'tan başka |
inne-hâ | muhakkak ki o |
kânet | oldu, idi |
min kavmin | kavimden |
kâfirîne | kâfirler |
Ve Allah’tan başka taptığı şeyler ona mani oldu. Muhakkak ki o, kâfirler kavmindendi.
NEML SURESİ 43. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
(Daha evvel Belkıs’ın) Allah’dan başka tapmış olduğu şey, müslüman olmasına engel olmuştu (yahut Süleyman, onu, daha önce Allah’dan başka taptığı şeyden alıkoydu, güneşe taptırmadı). Çünkü o, kâfirler kavminden idi.
Ali Fikri Yavuz