Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


قِيلَ لَهَا ادْخُلِي الصَّرْحَ فَلَمَّا رَأَتْهُ حَسِبَتْهُ لُجَّةً وَكَشَفَتْ عَن سَاقَيْهَا قَالَ إِنَّهُ صَرْحٌ مُّمَرَّدٌ مِّن قَوَارِيرَ قَالَتْ رَبِّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي وَأَسْلَمْتُ مَعَ سُلَيْمَانَ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ﴿٤٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kîle lehâdhulî (lehâ udhulî) es sarha fe lemmâ raet-hu hasibet-hu lucceten ve keşefet an sâkay-hâ kâle inne-hu sarhun mumerradun min kavârîra kâlet rabbi innî zalemtu nefsî ve eslemtu mea suleymâne lillâhi (li allâhi) rabbi el âlemîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kîle denildi
lehâdhulî (lehâ udhulî) ona "... gir" (denildi)
es sarha köşk, saray
fe o zaman
lemmâ olduğu zaman
raet-hu onu gördü
hasibet-hu onu zannetti
lucceten derin su
ve keşefet an ve açtı
sâkay-hâ bacakları, ayakları
kâle dedi
inne-hu muhakkak ki o
sarhun bir köşk
mumerradun parlaklaştırılmış, parlak
min kavârîra billur camdan
kâlet dedi
rabbi benim Rabbim
innî muhakkak ki ben
zalemtu zulmettim
nefsî nefsime
ve eslemtu ve teslim oldum
mea beraber
suleymâne Süleyman
lillâhi (li allâhi) Allah'a
rabbi Rab
el âlemîne âlemler

Ona: "Köşke gir." denildi. Onu gördüğü zaman derin su zannetti ve ayaklarını açtı (eteklerini çekti). (Süleyman A.S): "Muhakkak ki o, parlak, billur camdan bir köşktür." dedi. (Sebe Melikesi): "Rabbim, muhakkak ki ben, nefsime zulmettim ve Süleyman (A.S)’la beraber alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum." dedi.

NEML SURESİ 44. Ayeti Celal Yıldırım Meali

Ona, «köşke gir!» denildi. Melike köşkün (selâmlık kısmını) görünce onu derince büyük bir su (havuzu) sandı ve bacaklarını sıvadı. Süleyman, «o camdan kaplı bir salondur» dedi. Melike «Rabbim!» dedi, «doğrusu ben kendime haksızlık ettim ve artık Süleyman'la beraber âlemlerin Rabbı Allah'a teslîm oldum.»

Celal Yıldırım