Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا إِلَى ثَمُودَ أَخَاهُمْ صَالِحًا أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ فَإِذَا هُمْ فَرِيقَانِ يَخْتَصِمُونَ ﴿٤٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad erselnâ ilâ semûde ahâ-hum sâlihan eni'budûllâhe fe izâ hum ferîkâni yahtesımûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun ki
erselnâ biz gönderdik
ilâ ...'e
semûde Semud kavmi
ahâ-hum onların kardeşi
sâlihan Salih
eni'budûllâhe Allah'a kul olun
fe o zaman, fakat
izâ olduğu zaman
hum onlar
ferîkâni iki fırka, iki grup
yahtesımûne hasım oluyorlar, çekişiyorlar

Ve andolsun ki, Semud kavmine "Allah’a kul olsunlar" diye onların kardeşi Salih (A.S)’ı gönderdik. Fakat onlar o zaman hasım olan (çekişen) iki grup oldular.

NEML SURESİ 45. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Gerçekten biz Semûd kavmine, Allah’a ibadet edin diye, kardeşleri Salih’i peygamber göndermiştik. Bir de baksın, onlar iki fırka olup çekişiyorlar (kimi mümin olmuş, kimi kâfir. Her biri hak üzere olduğunu iddia ediyor).

Ali Fikri Yavuz