Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


قَالُوا اطَّيَّرْنَا بِكَ وَبِمَن مَّعَكَ قَالَ طَائِرُكُمْ عِندَ اللَّهِ بَلْ أَنتُمْ قَوْمٌ تُفْتَنُونَ ﴿٤٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû et tayyar-nâ bi-ke ve bi men mea-ke kâle tâiru-kum indallâhi (inde allâhi) bel entum kavmun tuftenûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
et tayyar-nâ bize uğursuzluk getirdiniz
bi-ke seninle
ve ve
bi ile
men kim, kimse
mea-ke seninle beraber
kâle dedi
tâiru-kum sizin uğursuzluğunuz
indallâhi (inde allâhi) Allah'ın katında
bel hayır
entum siz
kavmun bir kavim
tuftenûne fitneye düşüyorsunuz, fitneye düşersiniz

"Sen ve seninle beraber olanlar, bize uğursuzluk getirdiniz." dediler. (Salih A.S): "Sizin uğursuzluğunuz Allah’ın katındadır. Hayır, siz fitneye düşmüş bir kavimsiniz." dedi.

NEML SURESİ 47. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

(Onlar peygambere) dediler ki: “- Biz, sen ve beraberindekilerle (müminlerle) uğursuzluğa uğradık, (başımıza çeşitli musibetler geldi)”. Salih onlara şöyle dedi: “- Size gelen uğursuzluk, Allah katında takdir edilmiştir. Doğrusu siz, imtihana çekilen bir kavimsiniz.”

Ali Fikri Yavuz