NEML SURESİ 60. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.
أَمَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَأَنزَلَ لَكُم مِّنَ السَّمَاء مَاء فَأَنبَتْنَا بِهِ حَدَائِقَ ذَاتَ بَهْجَةٍ مَّا كَانَ لَكُمْ أَن تُنبِتُوا شَجَرَهَا أَإِلَهٌ مَّعَ اللَّهِ بَلْ هُمْ قَوْمٌ يَعْدِلُونَ ﴿٦٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
em
men
halaka
es semâvâti
ve el arda
ve enzele
lekum
min es semâi
mâen
fe
enbetnâ
bihî
hadâika
zâte
behcetin
mâ kâne
lekum
en tunbitû
şecere-hâ
e
ilâhun
meallâhi (mea allâhi)
bel hum
kavmun
ya'dilûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
em | yoksa ...?, veya |
men | kim, kimse |
halaka | yarattı |
es semâvâti | semalar, gökler |
ve el arda | ve arz, yeryüzü |
ve enzele | ve indirdi |
lekum | sizin için, size |
min es semâi | semadan, gökten |
mâen | su |
fe | böylece, öyle ki |
enbetnâ | bitirdik, yetiştirdik |
bihî | onunla |
hadâika | bahçeler |
zâte | sahip |
behcetin | güzel olan, güzel |
mâ kâne | olmadı |
lekum | sizin için |
en tunbitû | sizin yetiştirmeniz |
şecere-hâ | onun ağacı |
e | mi? |
ilâhun | bir ilâh |
meallâhi (mea allâhi) | Allah'la beraber |
bel hum | hayır onlar |
kavmun | bir kavim |
ya'dilûne | denk, eşit tutarlar |
Veya semaları ve yeryüzünü yaratan ve sizin için gökten su indiren mi? Böylece onunla güzel bahçeler yetiştirdik. Onun ağaçlarını dahi yetiştirmeniz sizin için (mümkün) olamaz. Allah ile beraber bir (başka) ilâh mı? Hayır, onlar (Allah’a başka bir ilâhı) denk tutan bir kavim.
NEML SURESİ 60. Ayeti Suat Yıldırım Meali
O nesneler mi üstün, yoksa gökleri ve yeri yaratan ve gökten sizin için su indiren mi? Öyle bir su ki Biz onun sayesinde gözleri gönülleri açan pek güzel bahçeler bitirmekteyiz. Halbuki siz onun bir tek ağacını bile bitiremezdiniz. Hiç Allah ile beraber başka tanrı mı olur? Elbette olmaz! Ama onlar haktan sapan bir gürûhtur.
Suat Yıldırım