Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


قُل لَّا يَعْلَمُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ الْغَيْبَ إِلَّا اللَّهُ وَمَا يَشْعُرُونَ أَيَّانَ يُبْعَثُونَ ﴿٦٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul lâ ya'lemu men fî es semâvâti ve el ardı el gaybe illâ allâhu ve mâ yeş'urûne eyyâne yub'asûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de, söyle
lâ ya'lemu bilmez (bilemez)
men kim, kimse
fî es semâvâti semalarda, göklerde
ve el ardı ve arz, yeryüzü
el gaybe gayb, bilinmeyen
illâ allâhu ancak Allah, Allah'tan başkası
ve mâ yeş'urûne ve şuurunda olmazlar, farkına varmazlar, bilincinde olamazlar
eyyâne ne zaman
yub'asûne beas edilecekler, yeniden diriltilecekler

De ki: "Göklerde ve yeryüzünde gaybı, Allah’tan başka kimse bilemez. Ve ne zaman beas edileceklerinin bilincinde (şuurunda) olamazlar."

NEML SURESİ 65. Ayeti Diyanet İşleri (eski) Meali

De ki: 'Göklerde ve yerde gaybı Allah'tan başka bilen yoktur.' Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.

Diyanet İşleri (eski)