Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


فَلَمَّا جَاءهَا نُودِيَ أَن بُورِكَ مَن فِي النَّارِ وَمَنْ حَوْلَهَا وَسُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ﴿٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ câe-hâ nûdiye en bûrike men fî en nâri ve men havle-hâ ve subhâne allâhi rabbi el âlemîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, böylece
lemmâ olduğu zaman
câe-hâ oraya geldi
nûdiye nida edildi, seslenildi
en bûrike mübarek kılındı
men kimse(ler)
fî en nâri ateşin içinde, yanında
ve ve
men kimse(ler)
havle-hâ onun etrafında
ve subhâne allâhi ve Allah
rabbi el âlemîne âlemlerin Rabbi

Böylece oraya gittiği zaman ona nida edildi: "Ateşin (nur’un) içinde (yanında) ve etrafında bulunanlar mübarek kılındı. Ve âlemlerin Rabbi Allah Sübhan’dır (herşeyden münezzehtir)."

NEML SURESİ 8. Ayeti Celal Yıldırım Meali

Ne vakit ki o ateşe vardı, kendisine (şöyle) seslenildi: «Ateşin önündeki kimse ve çevresindekiler mubarek kılınmıştır. Âlemlerin Rabbı Allah (her türlü noksanlıktan, eş ve ortaktan) paktır, yücedir, münezzehtir.

Celal Yıldırım