Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


وَيَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ فَفَزِعَ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَمَن فِي الْأَرْضِ إِلَّا مَن شَاء اللَّهُ وَكُلٌّ أَتَوْهُ دَاخِرِينَ ﴿٨٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yevme yunfehu fî es sûri fe fezia men fî es semâvâti ve men fî el ardı illâ men şâe allâhu ve kullun etev-hu dâhırîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yevme ve o gün
yunfehu üfürülür
fî es sûri sur'un içine, sur'a
fe o zaman, böylece
fezia dehşete, korkuya kapıldı (kapılmıştır)
men kim, kimse
fî es semâvâti semalarda, göklerde
ve men ve kimse
fî el ardı yeryüzünde
illâ hariç
men kimse
şâe allâhu Allah diledi
ve kullun ve herkes
etev-hu ona geldiler (gelmişlerdir)
dâhırîne zelil olarak, boyun eğerek

Ve sur’a üfürüldüğü gün, Allah’ın dilediği kimseler hariç, semalarda ve yeryüzünde olanlar dehşete kapıldı (kapılırlar). Ve herkes boyunları bükük olarak ona (Allah’a) geldiler (gelirler).

NEML SURESİ 87. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

Ve sûra üfürüldüğü gün, artık Allah’ın diledikleri dışında, göklerde olanlar ve yerde bulunanlar dehşete kapılır. Ve hepsi boyun eğen kimseler olarak O’na gelirler.

Hayrat Neşriyat