Mekke döneminde inmiştir. 93 âyettir. Sûre, adını 18. âyette yer alan “en-Neml” kelimesinden almaktadır. Neml, karınca demektir.


وَمَن جَاء بِالسَّيِّئَةِ فَكُبَّتْ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ هَلْ تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿٩٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve men câe bi es seyyieti fe kubbet vucûhu-hum fî en nâri hel tuczevne illâ kuntum ta'melûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve men ve kim
câe geldi
bi es seyyieti seyyiat, kaybedilen dereceler
fe artık
kubbet atıldı, atılmışlardır
vucûhu-hum onların yüzleri
fî en nâri ateş içine, ateşe
hel mi?
tuczevne karşılığı verilir, cezalandırılırsınız, cezalandırılıyorsunuz
illâ ancak, ...'den başka
şey
kuntum siz oldunuz
ta'melûne yapıyorsunuz

Ve kim seyyiat ile (kaybettiği dereceler, kazandığı derecelerden fazla olarak) geldiyse, işte o zaman onlar, yüzüstü ateşe atıldı (atılır). Yapmış olduklarınızdan başka bir şeyle mi cezalandırılıyorsunuz?

NEML SURESİ 90. Ayeti Ali Bulaç Meali

Kim bir kötülükle gelirse, artık onlar da ateşe yüzükoyun atılır (ve onlara:) "Yaptıklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz?" (denir).

Ali Bulaç