Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


وَمَن يُهَاجِرْ فِي سَبِيلِ اللّهِ يَجِدْ فِي الأَرْضِ مُرَاغَمًا كَثِيرًا وَسَعَةً وَمَن يَخْرُجْ مِن بَيْتِهِ مُهَاجِرًا إِلَى اللّهِ وَرَسُولِهِ ثُمَّ يُدْرِكْهُ الْمَوْتُ فَقَدْ وَقَعَ أَجْرُهُ عَلى اللّهِ وَكَانَ اللّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا ﴿١٠٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve men yuhâcir sebîli allâhi yecid fî el ardı murâgamen kesîran seaten ve men yahruc min beyti-hî muhâciran ilâ allâhi ve resûli-hî summe yudrik-hu el mevtu fe kad vakaa ecru-hu alâ allâhi ve kâne allâhu gafûran rahîmen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve men ve kim
yuhâcir hicret eder, göç eder
...'da
sebîli allâhi Allah'ın yolu
yecid bulur
fî el ardı yeryüzünde
murâgamen hicret yerleri, göç edilecek yerler
kesîran bir çok
seaten geniş
ve men ve kim
yahruc çıkar
min beyti-hî kendi evinden, evinden
muhâciran muhacir , hicret eden, göç eden
ilâ ...'a
allâhi Allah
ve resûli-hî ve O'nun Resûl'ü, elçisi
summe sonra
yudrik-hu ona, kendisine yetişir, erişir
el mevtu ölüm
fe artık
kad vakaa olmuştur
ecru-hu onun ecri, karşılığı, mükâfatı
alâ ...'a
allâhi Allah
ve kâne ve oldu, idi, ...dır
allâhu Allah
gafûran gafur olan, mağfiret eden
rahîmen rahim olan, Rahim esması ile tecelli den

Ve kim, Allah yolunda hicret (göç) ederse, yeryüzünde göç edilecek birçok geniş yer bulur. Ve kim, Allah ve O'nun elçisine hicret etmek için evinden çıkar, sonra da kendisine ölüm yetişirse, artık onun ecri (mükâfatı) Allah'a ait olmuştur. Ve Allah, Gafur’dur, Rahîm'dir.

NİSÂ SURESİ 100. Ayeti Ali Bulaç Meali

Allah yolunda hicret eden, yeryüzünde barınacak çok yer de bulur, genişlik (ve bolluk) da. Allah'a ve Resûlü'ne hicret etmek üzere evinden çıkan, sonra kendisine ölüm gelen kişinin ecri şüphesiz Allah'a düşmüştür. Allah, bağışlayıcıdır, esirgeyicidir.

Ali Bulaç