Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


وَلَكُمْ نِصْفُ مَا تَرَكَ أَزْوَاجُكُمْ إِن لَّمْ يَكُن لَّهُنَّ وَلَدٌ فَإِن كَانَ لَهُنَّ وَلَدٌ فَلَكُمُ الرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْنَ مِن بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِينَ بِهَا أَوْ دَيْنٍ وَلَهُنَّ الرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْتُمْ إِن لَّمْ يَكُن لَّكُمْ وَلَدٌ فَإِن كَانَ لَكُمْ وَلَدٌ فَلَهُنَّ الثُّمُنُ مِمَّا تَرَكْتُم مِّن بَعْدِ وَصِيَّةٍ تُوصُونَ بِهَا أَوْ دَيْنٍ وَإِن كَانَ رَجُلٌ يُورَثُ كَلاَلَةً أَو امْرَأَةٌ وَلَهُ أَخٌ أَوْ أُخْتٌ فَلِكُلِّ وَاحِدٍ مِّنْهُمَا السُّدُسُ فَإِن كَانُوَاْ أَكْثَرَ مِن ذَلِكَ فَهُمْ شُرَكَاء فِي الثُّلُثِ مِن بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصَى بِهَآ أَوْ دَيْنٍ غَيْرَ مُضَآرٍّ وَصِيَّةً مِّنَ اللّهِ وَاللّهُ عَلِيمٌ حَلِيمٌ ﴿١٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekum nısfu mâ terake ezvâcu-kum in lem yekun lehunne veledun fe in kâne lehunne veledun fe lekum er rubuu mimmâ (min mâ ) terakne min ba'di vasıyyetin yûsîne bi-hâ ev deynin ve lehunne er rubuu mimmâ (min mâ ) teraktum in lem yekun lekum veledun fe in kâne lekum veledun fe lehunne es sumunu mimmâ (min mâ ) teraktum min ba'di vasıyyetin tûsûne bi-hâ ev deynin ve in kâne raculun yûrasu kelâleten ev imraetun ve lehu ahun ev uhtun fe li kulli vâhidin min humâ es sudusu fe in kânû eksera min zâlike fe hum şurakâu fî es sulusi min ba'di vasiyyetin yûsâ bi-hâ ev deynin gayra mudârrin vasıyyeten min allâhi ve allâhu alîmun halîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekum ve sizin
nısfu yarısı
mâ terake bırakılan şeyler
ezvâcu-kum sizin eşleriniz
in eğer, ise
lem yekun olmadı (yok)
lehunne onların (kadınların)
veledun veled, çocuk
fe fakat
in kâne eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa)
lehunne onların (kadınların)
veledun veled, çocuk
fe lekum o zaman sizindir
er rubuu dörtte bir
mimmâ (min mâ ) şeyden, şeylerden
terakne bıraktı
min ba'di sonradan, sonra
vasıyyetin vasiyet
yûsîne vasiyet yerine getirilir
bi-hâ onunla
ev veya (ve de)
deynin borç
ve lehunne ve onların (kadınların)
er rubuu dörtte bir
mimmâ (min mâ ) şeyden, şeylerden
teraktum siz bıraktınız
in eğer, ise
lem yekun olmadı (yok)
lekum sizin
veledun veled, çocuk
fe fakat
in kâne eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa)
lekum sizin
veledun veled, çocuk
fe lehunne o zaman, o taktirde onlarındır (kadınlarındır)
es sumunu sekizde bir
mimmâ (min mâ ) şeyden, şeylerden
teraktum siz bıraktınız
min ba'di sonradan, sonra
vasıyyetin vasiyet
tûsûne vasiyet edersiniz
bi-hâ onunla
ev veya
deynin borç
ve in kâne ve eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa)
raculun erkek
yûrasu miras bırakılır
kelâleten kişinin evlâdı veya anne ve babası olmaması (kardeşi, dayısı veya amcası gibi ikinci derece yakınların olması)
ev veya
imraetun kadın?, hanımı
ve lehu ve onun
ahun erkek kardeş
ev veya
uhtun kız kardeş
fe o zaman, o taktirde
li kulli vâhidin her biri için
min humâ ikisinden
es sudusu altıda bir
fe o zaman, o taktirde
in kânû eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa)
eksera daha çok
min zâlike bundan
fe hum o zaman onlar
şurakâu ortaklar
fî es sulusi üçte birinde, üçte birine
min ba'di sonradan, sonra
vasiyyetin vasiyet
yûsâ vasiyet yerine getirilir
bi-hâ onunla
ev veya
deynin borç
gayra olmaksızın
mudârrin zarar verici, darlığa düşürücü
vasıyyeten vasiyet, emir
min allâhi Allah'tan, Allah tarafından
ve allâhu ve Allah
alîmun alim, en iyi bilen
halîmun halîm

Ve eğer eşlerinizin (kadınlarınızın) çocukları yoksa, onların bıraktıklarının yarısı sizindir. Fakat eğer onların (kadınların) çocukları varsa o zaman dörtte biri sizindir. (Bunlar) yapılan vasiyet veya (üzerindeki) borç ödendikten sonradır. Ve eğer sizin çocuğunuz yoksa, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır (kadınlarındır), fakat eğer çocuğunuz varsa o taktirde bıraktığınızın sekizde biri onlarındır (kadınlarındır). Bu da yaptığınız vasiyet veya borç (ödendikten) sonradır. Ve eğer miras bırakan erkek veya kadının evlâdı ve ana-babası olmayıp, erkek veya kızkardeşi varsa, bu taktirde ikisinden herbiri için altıda biridir. Fakat eğer bundan daha fazla iseler, o zaman onlar üçte bire ortaktırlar. Bunlar (kimseyi ) darlığa düşürmeden yapılan vasiyet ve de borç ödendikten sonradır. (İşte bunlar), (size) Allah tarafından vasiyettir. Ve Allah Alîm'dir, Halîm'dir.

NİSÂ SURESİ 12. Ayeti İlyas Yorulmaz Meali

Eşlerinizin çocukları yoksa bıraktığı mirasın yarısı sizindir. Eğer eşinizin çocukları varsa o zaman, vasiyeti ve borçlarından sonra kalanın dörtte biri size düşer. Aynı şekilde, sizinde çocuğunuz yoksa bıraktığınız mirasın dörtte biri karılarınıza aittir. Eğer çocuklarınız varsa, borçlarınızdan ve tavsiye ettiğiniz vasiyetten sonra kalanın sekizde biri eşlerinize düşer. Eğer kelale[4] yoluyla bir erkeğe ve bir kadına miras olunuyorsa ve bir erkek ve bir kız kardeşi varsa, her birine altıda bir miras verilir. Eğer miras düşen kardeş sayısı ikiden fazla ise, ölenin vasiyeti ve borçları ödendikten sonra kalanın üçte birine ortaktırlar, aralarından hiçbirisinin zarara uğratılmadan mirasın taksim edilmesi Allah'dan bir tavsiyedir. Allah her şeyi bilen ve kullarına şefkatli olandır.

İlyas Yorulmaz