NİSÂ SURESİ 12. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
وَلَكُمْ نِصْفُ مَا تَرَكَ أَزْوَاجُكُمْ إِن لَّمْ يَكُن لَّهُنَّ وَلَدٌ فَإِن كَانَ لَهُنَّ وَلَدٌ فَلَكُمُ الرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْنَ مِن بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِينَ بِهَا أَوْ دَيْنٍ وَلَهُنَّ الرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْتُمْ إِن لَّمْ يَكُن لَّكُمْ وَلَدٌ فَإِن كَانَ لَكُمْ وَلَدٌ فَلَهُنَّ الثُّمُنُ مِمَّا تَرَكْتُم مِّن بَعْدِ وَصِيَّةٍ تُوصُونَ بِهَا أَوْ دَيْنٍ وَإِن كَانَ رَجُلٌ يُورَثُ كَلاَلَةً أَو امْرَأَةٌ وَلَهُ أَخٌ أَوْ أُخْتٌ فَلِكُلِّ وَاحِدٍ مِّنْهُمَا السُّدُسُ فَإِن كَانُوَاْ أَكْثَرَ مِن ذَلِكَ فَهُمْ شُرَكَاء فِي الثُّلُثِ مِن بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصَى بِهَآ أَوْ دَيْنٍ غَيْرَ مُضَآرٍّ وَصِيَّةً مِّنَ اللّهِ وَاللّهُ عَلِيمٌ حَلِيمٌ ﴿١٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lekum | ve sizin |
nısfu | yarısı |
mâ terake | bırakılan şeyler |
ezvâcu-kum | sizin eşleriniz |
in | eğer, ise |
lem yekun | olmadı (yok) |
lehunne | onların (kadınların) |
veledun | veled, çocuk |
fe | fakat |
in kâne | eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa) |
lehunne | onların (kadınların) |
veledun | veled, çocuk |
fe lekum | o zaman sizindir |
er rubuu | dörtte bir |
mimmâ (min mâ ) | şeyden, şeylerden |
terakne | bıraktı |
min ba'di | sonradan, sonra |
vasıyyetin | vasiyet |
yûsîne | vasiyet yerine getirilir |
bi-hâ | onunla |
ev | veya (ve de) |
deynin | borç |
ve lehunne | ve onların (kadınların) |
er rubuu | dörtte bir |
mimmâ (min mâ ) | şeyden, şeylerden |
teraktum | siz bıraktınız |
in | eğer, ise |
lem yekun | olmadı (yok) |
lekum | sizin |
veledun | veled, çocuk |
fe | fakat |
in kâne | eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa) |
lekum | sizin |
veledun | veled, çocuk |
fe lehunne | o zaman, o taktirde onlarındır (kadınlarındır) |
es sumunu | sekizde bir |
mimmâ (min mâ ) | şeyden, şeylerden |
teraktum | siz bıraktınız |
min ba'di | sonradan, sonra |
vasıyyetin | vasiyet |
tûsûne | vasiyet edersiniz |
bi-hâ | onunla |
ev | veya |
deynin | borç |
ve in kâne | ve eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa) |
raculun | erkek |
yûrasu | miras bırakılır |
kelâleten | kişinin evlâdı veya anne ve babası olmaması (kardeşi, dayısı veya amcası gibi ikinci derece yakınların olması) |
ev | veya |
imraetun | kadın?, hanımı |
ve lehu | ve onun |
ahun | erkek kardeş |
ev | veya |
uhtun | kız kardeş |
fe | o zaman, o taktirde |
li kulli vâhidin | her biri için |
min humâ | ikisinden |
es sudusu | altıda bir |
fe | o zaman, o taktirde |
in kânû | eğer, ... oldu ise, ... ise (varsa) |
eksera | daha çok |
min zâlike | bundan |
fe hum | o zaman onlar |
şurakâu | ortaklar |
fî es sulusi | üçte birinde, üçte birine |
min ba'di | sonradan, sonra |
vasiyyetin | vasiyet |
yûsâ | vasiyet yerine getirilir |
bi-hâ | onunla |
ev | veya |
deynin | borç |
gayra | olmaksızın |
mudârrin | zarar verici, darlığa düşürücü |
vasıyyeten | vasiyet, emir |
min allâhi | Allah'tan, Allah tarafından |
ve allâhu | ve Allah |
alîmun | alim, en iyi bilen |
halîmun | halîm |
Ve eğer eşlerinizin (kadınlarınızın) çocukları yoksa, onların bıraktıklarının yarısı sizindir. Fakat eğer onların (kadınların) çocukları varsa o zaman dörtte biri sizindir. (Bunlar) yapılan vasiyet veya (üzerindeki) borç ödendikten sonradır. Ve eğer sizin çocuğunuz yoksa, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır (kadınlarındır), fakat eğer çocuğunuz varsa o taktirde bıraktığınızın sekizde biri onlarındır (kadınlarındır). Bu da yaptığınız vasiyet veya borç (ödendikten) sonradır. Ve eğer miras bırakan erkek veya kadının evlâdı ve ana-babası olmayıp, erkek veya kızkardeşi varsa, bu taktirde ikisinden herbiri için altıda biridir. Fakat eğer bundan daha fazla iseler, o zaman onlar üçte bire ortaktırlar. Bunlar (kimseyi ) darlığa düşürmeden yapılan vasiyet ve de borç ödendikten sonradır. (İşte bunlar), (size) Allah tarafından vasiyettir. Ve Allah Alîm'dir, Halîm'dir.
NİSÂ SURESİ 12. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali
Eşlerinizin, eğer çocukları yoksa, geride bıraktıklarının yarısı sizindir. Şayet çocukları varsa, -onunla yapacakları vasiyetten ya da (ayıracakları) borçtan sonra- bu durumda bıraktıklarının dörtte bir sizindir. Sizin çocuğunuz yoksa, geriye bıraktıklarınızdan dörtte biri onların (kadınlarınızın) dır. Eğer sizin çocuğunuz varsa geriye bıraktıklarınızdan sekizde biri onların (kadınlarınızın) dır. (Yine bu hükümler,) Edeceğiniz vasiyet veya (varsa) borcun düşülmesinden sonradır. Mirası aranan erkek ya da kadın, çocuğu ve babası olmayan bir kimse olup da onun erkek veya kız kardeşi bulunursa onlardan her biri için altıda bir vardır. Eğer bundan fazla iseler, bu durumda -kendisiyle yapılan vasiyetten ya da (varsa) borçtan sonra- üçte bir'de -zarara uğratılmaksızın- onlar ortaktırlar. (Bu size) Allah'tan bir vasiyettir. Allah, bilendir, (kullara) yumuşak olandır.
Tefhim-ul Kuran