Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


تِلْكَ حُدُودُ اللّهِ وَمَن يُطِعِ اللّهَ وَرَسُولَهُ يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ ﴿١٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

tilke hudûdu allâhi ve men yutıı allâhe ve resûle-hu yudhıl-hu cennâtin tecrî min tahti-hâ el enhâru hâlidîne fî-hâ ve zâlike el fevzu el azîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
tilke bu, işte bunlar
hudûdu hudutlar
allâhi Allah
ve men ve kim
yutıı itaat eder
allâhe Allah
ve resûle-hu ve O'nun Resûlü, elçisi
yudhıl-hu onu dahil eder, koyar
cennâtin cennetler
tecrî akar
min tahti-hâ onun altından
el enhâru nehirler
hâlidîne ebedi kalacak olanlar
fî-hâ onun içinde, orada
ve zâlike ve işte bu, bu
el fevzu fevz, kurtuluş
el azîmu büyük, en büyük

İşte bunlar, Allah'ın hudutlarıdır ve kim Allah'a ve O'nun Resûl'üne itaat ederse, (Allah) onu altından nehirler akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere koyar ve bu, “Fevzul Azîm”dir (en büyük kurtuluştur).

NİSÂ SURESİ 13. Ayeti Ali Bulaç Meali

Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'a ve elçisine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.

Ali Bulaç