Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


وَإِن يَتَفَرَّقَا يُغْنِ اللّهُ كُلاًّ مِّن سَعَتِهِ وَكَانَ اللّهُ وَاسِعًا حَكِيمًا ﴿١٣٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve in yeteferrekâ yugni allâhu kullen min seati-hî ve kâne allâhu vâsian hakîmen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve in ve eğer, olsa, ... ise
yeteferrekâ ayrılırlar
yugni gani kılar, zengin eder
allâhu Allah
kullen hepsini
min seati-hî onun (kendinin) genişliğinden (bol nimetinden)
ve kâne ve oldu, ...dır
allâhu Allah
vâsian vâsi, varlığı rahmeti, keremi geniş olan
hakîmen hüküm ve hikmet sahibi sahibi

Ve eğer ayrılırlarsa, Allah kendi genişliğinden (bol nimetinden rızık ve ihsanı ile) hepsini gani kılar (muhtaç etmez). Ve Allah, Vâsi’dir (rahmeti keremi geniştir), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir).

NİSÂ SURESİ 130. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Şayet gösterilen gayretlere rağmen eşler boşanıp birbirinden ayrılacak olurlarsa, Allah her birini lütfu ile müstağni kılar, birini öbürüne muhtaç eylemez. Allah’ın lütfu geniştir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.

Suat Yıldırım