NİSÂ SURESİ 136. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ آمِنُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِي نَزَّلَ عَلَى رَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِيَ أَنزَلَ مِن قَبْلُ وَمَن يَكْفُرْ بِاللّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيدًا ﴿١٣٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey |
ellezîne | onlar, ...olanlar |
âmenû | âmenû oldular, îmân ettiler |
âminû | amenu olun, îmân edin |
bi allâhi | Allah'a |
ve resûli-hî | ve onun resûlu |
ve el kitâbi | ve kitap |
ellezî | ki o |
nezzele | indirdi |
alâ resûli-hî | onun resûlüne, kendi resûlüne, resûlüne |
ve el kitâbi | ve kitap |
ellezî | ki o |
enzele | indirdi |
min kablu | önceden, daha önce |
ve men | ve kim |
yekfur | inkâr eder |
bi allâhi | Allah'ı |
ve melâiketi-hî | ve onun melekleri |
ve kutubi-hî | ve onun kitapları |
ve rusuli-hî | ve onun resûlleri, elçileri |
ve el yevmi el âhıri | ve âhir gün, son gün |
fe kad | o taktirde olmuştur |
dalle | saptı |
dalâlen | dalâlet |
baîden | uzak |
Ey âmenû olanlar! Allah'a ve O'nun Resûl'üne ve Resûl'üne indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği Kitab'a îmân edin. Ve kim, Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, resûllerini ve yevm'il âhiri (sonraki ahir gününü) inkâr ederse, o taktirde uzak bir dalâletle sapmış olur.
NİSÂ SURESİ 136. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Ey iman edenler, "B" harfinin işaret ettiği anlam ile iman edin Allâh'a, O'nun Rasûlüne, Rasûlüne inzâl ettiği (El Esmâ mertebesinden bilincine) gibi daha öncekilere de inzâl etmiş olduğu hakikat bilgisine. . . Kim Esmâ'sıyla her şeyi yaratmış olan Allâh'a, O'nun melâikesine (Esmâ'nın işaret ettiği mânâların açığa çıkan kuvvelerine), O'nun Kitaplarına (inzâl etmiş olduğu hakikat bilgisine), O'nun Rasûllerine ve gelecekteki sonsuz yaşam sürecine kâfirlik ederse (inkâr ederse), gerçekten çok uzak bir inanç bozukluğuna sapmıştır.
Ahmed Hulusi