NİSÂ SURESİ 146. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
إِلاَّ الَّذِينَ تَابُواْ وَأَصْلَحُواْ وَاعْتَصَمُواْ بِاللّهِ وَأَخْلَصُواْ دِينَهُمْ لِلّهِ فَأُوْلَئِكَ مَعَ الْمُؤْمِنِينَ وَسَوْفَ يُؤْتِ اللّهُ الْمُؤْمِنِينَ أَجْرًا عَظِيمًا ﴿١٤٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
illâ | ...’den başka, hariç |
ellezîne | onlar, ... olanlar |
tâbû | tövbe ettiler |
ve aslehû | ve nefsini ıslâh ettiler, nefs tezkiyesi yaptılar |
ve ı'tesamû | ve tutunup sarıldılar |
bi allâhi | Allah'a |
ve ahlesû | ve halis kıldılar |
dîne-hum | onların dînleri, dînleri |
li allâhi | Allah'a, Allah için |
fe | işte |
ulâike | işte onlar |
mea | beraber |
el mu'minîne | mü'minler |
ve sevfe | ve yakında |
yu'ti | verecek |
allâhu | Allah |
el mu'minîne | mü'minler |
ecran | ecr, karşılık, mükâfat |
azîmen | azîm, büyük |
Tövbe edenler ve nefsini ıslâh edenler (nefs tezkiyesi yapanlar), Allah'a sarılanlar ve dînlerini Allah için halis kılanlar hariç. İşte onlar, mü'minlerle beraberdirler. Ve Allah, yakında mü'minlere “büyük ecir (mükâfat)” verecektir.
NİSÂ SURESİ 146. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Bu münafıklar içinden tevbe edip hayatlarını, dürüst ve erdemlice yaşayanlar, Allah'a sımsıkı sarılanlar ve yalnız O'na yürekten inanıp bağlananlar hariç. Zira bunlar, gerçekte mü'minlerle beraberdirler ve zamanı gelince Allah, bütün mü'minlere büyük bir mükafat verecektir.
Abdullah Parlıyan