NİSÂ SURESİ 148. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
لاَّ يُحِبُّ اللّهُ الْجَهْرَ بِالسُّوَءِ مِنَ الْقَوْلِ إِلاَّ مَن ظُلِمَ وَكَانَ اللّهُ سَمِيعًا عَلِيمًا ﴿١٤٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
lâ yuhibbu
allâhu
el cehra
bi es sûi
min el kavli
illâ
men
zulime
ve kâne
allâhu
semîan
alîmen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lâ yuhibbu | sevmez |
allâhu | Allah |
el cehra | açıkça, açık olarak |
bi es sûi | kötüyü, fenayı |
min el kavli | sözden, sözün |
illâ | hariç, ...'den başka |
men | kim, kişi |
zulime | zulmedildi, zulum yapıldı, haksızlığa uğratıldı |
ve kâne | ve oldu, ...dır |
allâhu | Allah |
semîan | en iyi işiten |
alîmen | en iyi bilen |
Allah fena sözün açıkça söylenmesini sevmez, kendisine zulüm yapılan kişinin (söylemesi) hariç. Ve Allah en iyi işitendir, en iyi bilendir.
NİSÂ SURESİ 148. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Allah, kendisine haksızlık edilen kişi dışında, hiç kimseden açıkça kötü söz söylemesini sevmez. Zulme uğrayan kimse feryad edip, zalimin kötülüğünü söyleyip, ona beddua edebilir. Şüphesiz Allah, mazlumun âhını işiten ve olup biten herşeyi bilendir.
Abdullah Parlıyan