Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


إِن تُبْدُواْ خَيْرًا أَوْ تُخْفُوهُ أَوْ تَعْفُواْ عَن سُوَءٍ فَإِنَّ اللّهَ كَانَ عَفُوًّا قَدِيرًا ﴿١٤٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

in tubdû hayran ev tuhfû-hu ev ta'fû an sûin fe inne allâhe kâne afuvven kadîran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
in eğer, şayet, olsa, ise
tubdû açıklarsınız
hayran hayır
ev veya, ya da
tuhfû-hu onu gizlersiniz
ev veya, ya da
ta'fû an siz affedersiniz
sûin kötülük, fenalık
fe o zaman, o taktirde
inne muhakkak
allâhe Allah
kâne oldu, ...dır
afuvven affeden, affedici
kadîran kaadir, kudret sahibi, gücü yeten

Şayet bir hayrı açıklarsanız ya da gizlerseniz veya bir kötülüğü affederseniz, o zaman muhakkak ki Allah da affedicidir, (her şeye) kaadirdir.

NİSÂ SURESİ 149. Ayeti Celal Yıldırım Meali

Bir hayrı (iyiliği) açığa vurur veya gizli tutar veya bir kötülüğü affederseniz, Allah muhakkak çok affedendir, gücü her şeye yetendir.

Celal Yıldırım