NİSÂ SURESİ 150. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
إِنَّ الَّذِينَ يَكْفُرُونَ بِاللّهِ وَرُسُلِهِ وَيُرِيدُونَ أَن يُفَرِّقُواْ بَيْنَ اللّهِ وَرُسُلِهِ وَيقُولُونَ نُؤْمِنُ بِبَعْضٍ وَنَكْفُرُ بِبَعْضٍ وَيُرِيدُونَ أَن يَتَّخِذُواْ بَيْنَ ذَلِكَ سَبِيلاً ﴿١٥٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
inne
ellezîne
yekfurûne
bi allâhi
ve rusuli-hî
ve yurîdûne
en
yuferrikû
beyne
allâhi
ve rusuli-hî
ve yekûlûne
nu'minu
bi ba'din
ve nekfuru
bi ba'dın
ve yurîdûne
en
yettehızû
beyne
zâlike
sebîlen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne | muhakkak |
ellezîne | onlar, ... olanlar |
yekfurûne | inkâr ederler |
bi allâhi | Allah'ı |
ve rusuli-hî | ve O'nun resûlleri, elçileri |
ve yurîdûne | ve isterler |
en | olmak |
yuferrikû | ayırırlar, ayırım yaparlar |
beyne | arası |
allâhi | Allah |
ve rusuli-hî | ve onun resûlleri, elçileri |
ve yekûlûne | ve derler |
nu'minu | îmân ederiz, inanırız |
bi ba'din | bazısı, bir kısmı |
ve nekfuru | ve inkâr ederiz |
bi ba'dın | bazısı, bir kısmı |
ve yurîdûne | ve isterler |
en | olmak |
yettehızû | edinirler |
beyne | arası, arasında |
zâlike | işte bu,bu, bunlar |
sebîlen | bir yol |
Muhakkak ki onlar, Allah’ı ve O'nun resûllerini inkâr ederler ve Allah ile O’nun resûlleri arasında ayırım yapmak isterler. Ve “Bir kısmına inanırız, bir kısmını inkâr ederiz.” derler. Ve de, bunların (küfürle îmânın) arasında bir yol ittihaz etmek isterler.
NİSÂ SURESİ 150. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
O kimseler ki, Allah’ı ve peygamberlerini inkâr ederek kâfir olurlar. Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler ve: “- Peygamberlerin bir kısmına inanırız, bir kısmını inkâr ederiz.” derler ve böylece imanla küfür arasında orta bir yol tutmak isterler.
Ali Fikri Yavuz