Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


أُوْلَئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ حَقًّا وَأَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا مُّهِينًا ﴿١٥١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ulâike hum el kâfirûne hakkan ve a'tednâ li el kâfirîne azâben muhînen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ulâike işte onlar
hum onlar
el kâfirûne kâfir olanlar, kâfirler
hakkan hak olan, gerçek olan
ve a'tednâ ve biz hazırladık
li el kâfirîne kâfirler için
azâben azap
muhînen muhîn, alçaltıcı, zelil

İşte onlar, onlar gerçek kâfirlerdir. Ve Biz, kâfirler için “alçaltıcı azap” hazırladık.

NİSÂ SURESİ 151. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

(150-151) Şübhesiz ki Allah’ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak (Allah’a inanıp, peygamberlerini inkâr etmek)isteyenler ve: '(Biz, peygamberlerden) bir kısmına îmân eder, bir kısmını inkâr ederiz' diyenler ve bunun (îmân ile küfrün) arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu, işte bunlar gerçek kâfirlerin ta kendileridir. Kâfirler için ise (pek) aşağılayıcı bir azab hazırladık!

Hayrat Neşriyat