NİSÂ SURESİ 155. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
فَبِمَا نَقْضِهِم مِّيثَاقَهُمْ وَكُفْرِهِم بَآيَاتِ اللّهِ وَقَتْلِهِمُ الأَنْبِيَاء بِغَيْرِ حَقًّ وَقَوْلِهِمْ قُلُوبُنَا غُلْفٌ بَلْ طَبَعَ اللّهُ عَلَيْهَا بِكُفْرِهِمْ فَلاَ يُؤْمِنُونَ إِلاَّ قَلِيلاً ﴿١٥٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe -- bi mâ | fakat bu -- sebebiyle |
nakdı-him | onların bozmaları |
mîsâka-hum | onların misâkları |
ve kufri-him | ve onların inkâr etmeleri |
bi âyâti | âyetleri |
allâhi | Allah |
ve katli-him | ve onları öldürmeleri |
el enbiyâe | nebiler, peygamberler |
bi gayrı | olmaksızın |
hakkın | haklı |
ve kavli-him | ve onların sözleri |
kulûbu-nâ | bizim kalplerimiz |
gulfun | kılıflı, örtülü |
bel | hayır, bilakis, tam aksi |
tabaa | tab etti, mühürledi |
allâhu | Allah |
aleyhâ | onun üzerini |
bi kufri-him | onların inkâr etmeleri sebebiyle, küfürlerinden dolayı |
fe | böylece |
lâ yu'minûne | îmân etmezler |
illâ | ...'den başka, hariç |
kalîlen | az, pek az |
Bu, onların misaklarını nakzetmeleri (bozmaları) ve Allah’ın âyetlerini inkâr etmeleri, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve onların “kalplerimiz örtülü” sözleri sebebiyledir. Hayır (tam aksi), Allah, küfürlerinden dolayı onların (kalplerinin) üzerini mühürledi, böylece onların pek azı hariç îmân etmezler (edemezler).
NİSÂ SURESİ 155. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Verdikleri sağlam sözü bozmalarından, Allah’ın ayetlerini inkâr etmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerinden ve “Kalplerimiz muhafazalıdır” demelerinden dolayı (başlarına türlü belâlar musallat ettik. Onların kalpleri muhafazalı değildir), tam aksine inkârları sebebiyle; bunların kalpleri üzerinde (inkârlarından dolayı) yeni bir huy/yeni bir yapı oluşmaktadır. Artık onlar inanmıyorlar.
Sadık Türkmen