NİSÂ SURESİ 162. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
لَّكِنِ الرَّاسِخُونَ فِي الْعِلْمِ مِنْهُمْ وَالْمُؤْمِنُونَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنزِلَ إِلَيكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ وَالْمُقِيمِينَ الصَّلاَةَ وَالْمُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَالْمُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ أُوْلَئِكَ سَنُؤْتِيهِمْ أَجْرًا عَظِيمًا ﴿١٦٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
lâkin
er râsihûne
fî el ilmi
min-hum
ve el mu'minûne
yu'minûne
bi mâ
unzile
ileyke
ve mâ
unzile
min kabli-ke
ve el mukîmîne
es salâte
ve el mu'tûne
ez zekâte
ve el mu'minûne
bi allâhi
ve el yevmi el âhiri
ulâike
se nu'tî-him
ecran
azîmen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lâkin | lakin, fakat |
er râsihûne | râsihunlar, bir konuda derinleşmiş olanlar |
fî el ilmi | ilimde |
min-hum | onlardan |
ve el mu'minûne | ve mü'minler, îmân edenler |
yu'minûne | îmân ederler |
bi mâ | şeye |
unzile | indirilen |
ileyke | sana |
ve mâ | ve şey |
unzile | indirildi |
min kabli-ke | senden önce |
ve el mukîmîne | ve ikame edenler, yerine getirenler |
es salâte | namaz |
ve el mu'tûne | ve verenler |
ez zekâte | zekât |
ve el mu'minûne | ve mü'minler, îmân edenler |
bi allâhi | Allah'a |
ve el yevmi el âhiri | ve son gün, kıyâmet günü |
ulâike | işte onlar |
se nu'tî-him | ileride, yakında onlara vereceğiz |
ecran | ecir, mükâfat |
azîmen | azim, büyük, çok büyük |
Fakat, onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Ve namazı ikame edenler, zekâtı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar; işte onlara “büyük ecir” vereceğiz.
NİSÂ SURESİ 162. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Fakat onlardan ilimde mütehassıs olanlar ve mü'min olanlar sana indirilmiş olana ve senden evvel indirilmiş olana inanırlar, ve namazı dosdoğru kılanlar ve zekâtı verenler, ve Allah Teâlâ'ya ve ahiret gününe imân edenler var ya, işte onlara elbette azim bir mükâfaat vereceğizdir.
Ömer Nasuhi Bilmen