NİSÂ SURESİ 17. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
إِنَّمَا التَّوْبَةُ عَلَى اللّهِ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السُّوَءَ بِجَهَالَةٍ ثُمَّ يَتُوبُونَ مِن قَرِيبٍ فَأُوْلَئِكَ يَتُوبُ اللّهُ عَلَيْهِمْ وَكَانَ اللّهُ عَلِيماً حَكِيماً ﴿١٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
innemâ | fakat, ancak, sadece |
et tevbetu | tövbe |
alâ allâhi | Allah'a |
li ellezîne | onlar için |
ya'melûne | yaparlar |
es sûe | kötülük |
bi cehâletin | cahillik ile |
summe | sonra |
yetûbûne | tövbe ederler |
min karîbin | yakın zaman, hemen |
fe ulâike | işte onlar |
yetûbu | tövbelerini kabul eder |
allâhu | Allah |
aleyhim | onlara |
ve kâne | ve oldu, idi, ...dır |
allâhu | Allah |
alîmen | alim, en iyi bilen |
hakîmen | hakîm, hüküm ve hikmet sahibi |
Fakat Allah'ın kabul edeceği tövbe, cahillik ile bir kötülük yapıp sonra, hemen tövbe edenler içindir ki, işte onlar, Allah’ın, tövbelerini kabul ettiği kimselerdir. Ve Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
NİSÂ SURESİ 17. Ayeti Ali Ünal Meali
Allah’ın kabulünü va’d buyurduğu tevbe, kötülüğü bir an nefsine (öfkesine, şehvetine) mağlûp olarak veya yaptığının günah olduğunu henüz bilmeden işleyip, sonra da çabucak (veya yaptığının günah olduğunu öğrenir öğrenmez) hemen vazgeçerek Allah’a yönelenlerin tevbesidir. İşte tevbelerini Allah’ın kabul buyuracağı kimseler bunlardır. Allah, herkesin (niyetini, neyi niçin yaptığını) hakkıyla bilendir; tam hüküm ve hikmet sahibidir.
Ali Ünal