NİSÂ SURESİ 18. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
وَلَيْسَتِ التَّوْبَةُ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ حَتَّى إِذَا حَضَرَ أَحَدَهُمُ الْمَوْتُ قَالَ إِنِّي تُبْتُ الآنَ وَلاَ الَّذِينَ يَمُوتُونَ وَهُمْ كُفَّارٌ أُوْلَئِكَ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا ﴿١٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve leyset(i) | ve değil |
et tevbetu | tövbe |
li ellezîne | onların |
ya'melûne | yapıyorlar |
es seyyiâti | kötülük |
hattâ | ... oluncaya kadar |
izâ | olduğu zaman |
hadara | hazır oldu (geldi) |
ehade- hum | onların birine, kendilerine |
el mevtu | ölüm |
kâle | dedi |
innî | muhakkak ki ben, gerçekten ben |
tubtu | tövbe ettim |
el'âne | şimdi |
ve lâ ellezîne | ve onlara olmaz, onlar için değildir |
yemûtûne | ölürler |
ve hum | ve onlar |
kuffârun | kâfirler olarak |
ulâike | işte onlar |
a'tednâ | biz hazırladık |
lehum | onlar için, onlara |
azâben | azap |
elîmen | elîm, acı |
Ve onlardan birine (kendilerine) ölüm gelinceye kadar seyyiat işleyenlerden (kötülük yapanlardan), “Gerçekten ben, şimdi tövbe ettim.” diyen birinin tövbesi, tövbe değildir. Ve kâfir olarak ölenlerin tövbesi de (tövbe değildir). İşte onlar, onlar için "elim azap" hazırladık.
NİSÂ SURESİ 18. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
(Yoksa makbul olan o tevbe), kötülükleri yapıb yapıb da onlardan (ya'ni böyle yapanlardan) her hangi birine tâ ölüm gelince: «Ben şimdi hakıykaten tevbe etdim» diyenlerin tevbesi değil. Kendileri kâfir olarak öleceklerin (tevbesi) de değil. Onlar (öyle iste). Biz onlar için pek acıklı bir azâb hazırlamışızdır.
Hasan Basri Çantay