Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


وَآتُواْ الْيَتَامَى أَمْوَالَهُمْ وَلاَ تَتَبَدَّلُواْ الْخَبِيثَ بِالطَّيِّبِ وَلاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَهُمْ إِلَى أَمْوَالِكُمْ إِنَّهُ كَانَ حُوبًا كَبِيرًا ﴿٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve âtû el yetâmâ emvâle-hum ve lâ tetebeddelû el habîse bi et tayyîbi ve lâ te'kulû emvâle-hum ilâ emvâli-kum inne-hu kâne hûben kebîran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve âtû ve veriniz
el yetâmâ yetimlere
emvâle-hum onların mallarını
ve lâ tetebeddelû ve değiştirmeyin
el habîse pisi, kötüyü, zarar vereni
bi et tayyîbi temiz ile, iyisi ile, helal ile
ve lâ te'kulû ve yemeyin
emvâle-hum onların mallarını
ilâ emvâli-kum kendi mallarınıza, sizin mallarınıza
inne-hu muhakkak ki o
kâne oldu, ... idi, ...dır
hûben günah
kebîran büyük

Ve yetimlere mallarını verin. Ve temizle (helâl olan ile) habis olanı (haram olanı) değiştirmeyin. Ve onların mallarını kendi mallarınıza (katarak) yemeyin. Muhakkak ki o büyük bir günahtır.

NİSÂ SURESİ 2. Ayeti Ali Ünal Meali

Bakım ve gözetiminizde bulunan yetimlerin mallarını tastamam verin ve (hakkınız olmayan mallara tecavüz edip de,) temizi kirli ile (helâl malınızı haramla, yetimlere bakmakla kazandığınız sevabı günahla) değişmeyin. Ayrıca, onların mallarını kendi malınıza katarak yemeyin. (Anılan bu kötülüklerden) herhangi birini yapmanın getireceği vebal çok büyüktür.

Ali Ünal