Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


وَالْمُحْصَنَاتُ مِنَ النِّسَاء إِلاَّ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ كِتَابَ اللّهِ عَلَيْكُمْ وَأُحِلَّ لَكُم مَّا وَرَاء ذَلِكُمْ أَن تَبْتَغُواْ بِأَمْوَالِكُم مُّحْصِنِينَ غَيْرَ مُسَافِحِينَ فَمَا اسْتَمْتَعْتُم بِهِ مِنْهُنَّ فَآتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ فَرِيضَةً وَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا تَرَاضَيْتُم بِهِ مِن بَعْدِ الْفَرِيضَةِ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا ﴿٢٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve el muhsanâtu min en nisâi illâ mâ meleket eymânu-kum kitâbe allâhi aleykum ve uhille lekum mâ verâe zâlikum en tebtegû bi emvâli-kum muhsinîne gayra musâfihîne fe mâstemta'tum bi-hi min-hunne fe âtû-hunne ucûre-hunne farîdaten ve lâ cunâha aleykum fî-mâ terâdaytum bi-hî min ba'di el farîdati inne allâhe kâne alîmen hakîmen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve el muhsanâtu ve evli kadınlar
min en nisâi kadınlardan
illâ hariç, ...'den başka
mâ meleket sahip olduğunuz
eymânu-kum elinizin altında bulunan (cariyeler)
kitâbe yazılmış olan, farz kılınan hüküm
allâhi Allah
aleykum sizin üzerinize, size
ve uhille ve helâl kılındı
lekum sizin için, size
mâ verâe zâlikum bunların arkasında, dışında olanlar
en tebtegû istemeniz
bi emvâli-kum mallarınız ile
muhsinîne muhsin olanlar, namusunu koruyanlar, iffetli olanlar
gayra musâfihîne zina yapmamak
fe mâstemta'tum artık faydalanmak istediniz şey
bi-hi onunla
min-hunne onlardan
fe âtû-hunne o taktirde onlara (kadınlara) verin
ucûre-hunne onların (kadınların) ücretleri, mehirleri
farîdaten farz olarak (mehir olarak)
ve lâ cunâha ve günah yoktur
aleykum sizin üzerinize
fî-mâ o şey hakkında
terâdaytum razı oldunuz (anlaştınız)
bi-hî onunla
min ba'di sonradan, sonra
el farîdati farz olan, mehir
inne muhakkak
allâhe Allah
kâne oldu, ... idi, ...dır
alîmen en iyi bilen
hakîmen hakîm, hüküm ve hikmet sahibi

Ve evli kadınlarla evlenmeniz (haram kılınmıştır), elinizin altında bulunan (harp esirleri) cariyeler müstesna. (İşte bunlar) Allah'ın size yazdıklarıdır (farz kıldığı hükümlerdir). Ve bunların dışında olanlar, iffetli olmak ve zina yapmamak şartıyla mallarınızla istemeniz (mehirlerini verip almanız) size helâl kılındı. Artık onlardan faydalanmak isterseniz o taktirde farz olan mehirlerini onlara verin. Ve bu farzdan sonra, razı olduğunuz konuda onunla anlaşmanızda sizin üzerinize bir günah yoktur. Muhakkak ki Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.

NİSÂ SURESİ 24. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

Sağ ellerinizin malik olduğu (cariyeler) dışında kadınlardan 'evli ve özgür' olanlarla da (evlenmeniz haramdır.) Bunlar, Allah'ın üzerinize yazdığıdır. Bunların dışında kalanı iffeti koruyup fuhuşta bulunmamak üzere mallarınızla (mehir vererek) evliliği veya evlenecek kadın aramanız (veya istemeniz) size helal kılındı. Öyleyse onlardan hangi şeyle (veya ne kadar) yararlandıysanız, onlara ücret (mehir) lerini, tesbit edildiği miktarıyla ödeyin. Miktarın tesbitinden sonra, karşılıklı hoşnud olduğunuz bir şey konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.

Tefhim-ul Kuran