NİSÂ SURESİ 33. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
وَلِكُلٍّ جَعَلْنَا مَوَالِيَ مِمَّا تَرَكَ الْوَالِدَانِ وَالأَقْرَبُونَ وَالَّذِينَ عَقَدَتْ أَيْمَانُكُمْ فَآتُوهُمْ نَصِيبَهُمْ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدًا ﴿٣٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve li kullin
cealnâ
mevâliye
mimmâ (min-mâ )
terake
el vâlidâni
ve el akrabûne
ve ellezîne
akadet
eymânu-kum
fe âtû-hum
nasîbe-hum
inne
allâhe
kâne
alâ kulli şey'in
şehîden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve li kullin | ve hepsi için, hepsini, herkesi |
cealnâ | kıldık, yaptık |
mevâliye | yakınları, akrabadan olan mirasçılar |
mimmâ (min-mâ ) | şeyden |
terake | bıraktı |
el vâlidâni | ana-baba |
ve el akrabûne | ve akrabalar |
ve ellezîne | ve onlar, o kimseler |
akadet | akit yaptı, yeminleşti, bağladı |
eymânu-kum | sizin yeminleriniz |
fe âtû-hum | artık onlara verin |
nasîbe-hum | onların nasipleri, payları |
inne | muhakkak |
allâhe | Allah |
kâne | oldu, ... idi, ...dır |
alâ kulli şey'in | her şeye |
şehîden | şahit |
Ve ana- babanın ve yakın akrabaların bıraktıklarından, herkesi mirascı kıldık. Ve artık, yeminlerinizin bağlandığı kimselere de paylarını verin. Muhakkak ki Allah herşeye şahittir.
NİSÂ SURESİ 33. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Anne ve babanın ve diğer akrabaların ölümlerinden sonra bırakacakları her terike için vârisler belirledik. Yemin akdinin sizi bağladığı kimselere de paylarını verin. Muhakkak ki Allah her şeye şahittir.
Suat Yıldırım