NİSÂ SURESİ 34. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاء بِمَا فَضَّلَ اللّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنفَقُواْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ فَالصَّالِحَاتُ قَانِتَاتٌ حَافِظَاتٌ لِّلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ اللّهُ وَاللاَّتِي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّ فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلاَ تَبْغُواْ عَلَيْهِنَّ سَبِيلاً إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيًّا كَبِيرًا ﴿٣٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
er ricâlu | erkekler |
kavvâmûne | kâim olanlar, idareciler, koruyup gözetenler |
alâ en nisâi | kadınlar üzerinde |
bi mâ | sebebiyle, dolayısıyla |
faddala | üstün kıldı |
allâhu | Allah |
ba'da-hum | onların bir kısmı, bazıları |
alâ ba'dın | bir kısmına, bazılarına, diğerlerine |
ve bi mâ | ve sebebiyle, dolayısıyla |
enfekû | verdiler, harcadılar |
min emvâli-him | mallarından, kendi mallarından |
fe es sâlihâtu | bu sebeble, bu bakımdan salih kadınlar, nefsini tezkiye eden kadınlar |
kânitâtun | kanitindir, saygılı ve itaatkârdır |
hâfizâtun | muhafaza edendir, koruyucudur |
li el gaybi | gaybda, olmadığı zaman, yokken |
bi mâ | sebebiyle, dolayısıyla |
hafiza | korudu |
allâhu | Allah |
ve ellâtî | ve onlar (kadınlar) |
tehâfûne | korkarsınız |
nuşûze-hunne | onların itaatsizliklerinden, baş kaldırmalarından |
fe ızû-hunne | ... ise onlara öğüt verin, nasihat edin |
ve uhcurû-hunne | ve onlardan ayrılın, yaklaşmayın, yalnız bırakın |
fî el medâciı | yataklarında |
vadrıbû-hunne | ve onlara vurun |
fe | bundan sonra, artık |
in ata'ne-kum | eğer size itaat ederlerse |
fe | bundan sonra, artık |
lâ tebgû | aramayın |
aleyhinne | onlara, onların üzerine (aleyhine) |
sebîlen | bir yol |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
kâne | oldu, idi, ...dır |
aliyyen | âli, yüce |
kebîran | büyük |
Erkekler, mallarından (kadınlar için mehir ve nafaka olarak) harcamaları sebebiyle ve Allah’ın, onların bir kısmını, diğerlerine üstün kılmasından dolayı, kadınların üzerinde daha çok kâimdirler (koruyup gözetici, idare edicidirler). Bu bakımdan salih amel (nefs tezkiyesi) yapan kadınlar itaatkârdırlar, Allah’ın (onların haklarını ve iffetlerini) korumasıyla, onlar da gaybde (kocalarının yokluğunda hem kendilerini, hem kocalarının mal ve şerefini) koruyucudurlar. İtaatsizliklerinden (baş kaldırmalarından) korktuğunuz (kadınlara) ise (önce) nasihat ediniz. Ve (sonra da) yataklarında yalnız bırakınız. Ve (hâlâ itaat etmezlerse) onlara vurunuz. Bundan sonra eğer size itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah Âli’dir (yücedir), Kebîr'dir (büyüktür).
NİSÂ SURESİ 34. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Erkekler kadınların koruyup gözeticisidirler; çünkü Allah erkeklerle kadınları farklı alanlarda üstün yeteneklerle donatmıştır; bir de erkekler servetlerinden harcama yapmaktadırlar. Dürüst ve erdemli kadınlar hem (Allah'a) itaat eden, hem de Allah'ın koruduğu (iffetli eşlerin) yokluğunda da koruyan kadınlardır. Sadakatsizlik etmelerinden çekindiğiniz kadınlara gelince: onlara önce öğüt verin, sonra yataklarında yalnız bırakın, nihayet (geçici bir süre) ayırın! Daha sonra size itaat ederlerse, aşırı giderek onlar aleyhine bir yol benimsemeyin! Allah, gerçekten yücedir, büyüktür.
Mustafa İslamoğlu