NİSÂ SURESİ 36. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
وَاعْبُدُواْ اللّهَ وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا وَبِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِ ذِي الْقُرْبَى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالجَنبِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالاً فَخُورًا ﴿٣٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
va'budû (ve u'budû) | ve kul olun |
allâhe | Allah |
ve lâ tuşrikû | ve ortak koşmayın |
bi-hi | ona |
şey'en | bir şeyi |
ve bi el vâlideyni | ve ana babaya |
ihsânen | ihsanla davranma, iyilik etme |
ve | ve |
bi zî el kurbâ | yakınlık sahibi olana, akrabaya |
ve el yetâmâ | ve yetimler |
ve el mesâkîni | ve miskinler, çalışamayacak durumdaki yaşlılar |
ve el câri | ve komşu |
zî | sahip |
el kurbâ | yakın, yakınlık |
ve el câri | ve komşu |
el cunubi | uzak |
ve es sâhıbi | ve arkadaş, eş |
bi el cenbi | yanınızdakine, yakınınızdakine |
ve ibni | ve oğul |
es sebîli | yol |
ve | ve |
mâ meleket | sahip olduklarınız |
eymânu-kum | ellerinizin altında |
inne | muhakkak |
allâhe | Allah |
lâ yuhıbbu | sevmez |
men | kimse, kişi |
kâne | oldu, ... idi, ...dır |
muhtâlen | böbürlenen, kibirli |
fehûran | övünen (kendinle iftihar eden) |
Ve Allah'a kul olun. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ve ana-babaya, akrabaya, yetimlere, miskinlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa (eşlere), yolda kalmışa ve elinizin altında sahip olduklarınıza (köleye, cariyeye, işçilere) ihsanla davranın. Muhakkak ki Allah, kibirli olan ve övünen kimseleri sevmez.
NİSÂ SURESİ 36. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Yalnızca Allah'a kulluk edin ve O'ndan başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayın. Ana babaya, yakın akrabanıza, yetimlere, muhtaçlara, kendi çevrenizden olan komşulara, uzak komşulara, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve elinizin altındaki hizmetçi ve işçilere iyilik yapın, iyi davranın. Doğrusu Allah, kendini beğenen ve böbürleneni sevmez.
Abdullah Parlıyan