Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


وَاعْبُدُواْ اللّهَ وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا وَبِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِ ذِي الْقُرْبَى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالجَنبِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالاً فَخُورًا ﴿٣٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

va'budû (ve u'budû) allâhe ve lâ tuşrikû bi-hi şey'en ve bi el vâlideyni ihsânen ve bi zî el kurbâ ve el yetâmâ ve el mesâkîni ve el câri el kurbâ ve el câri el cunubi ve es sâhıbi bi el cenbi ve ibni es sebîli ve mâ meleket eymânu-kum inne allâhe lâ yuhıbbu men kâne muhtâlen fehûran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
va'budû (ve u'budû) ve kul olun
allâhe Allah
ve lâ tuşrikû ve ortak koşmayın
bi-hi ona
şey'en bir şeyi
ve bi el vâlideyni ve ana babaya
ihsânen ihsanla davranma, iyilik etme
ve ve
bi zî el kurbâ yakınlık sahibi olana, akrabaya
ve el yetâmâ ve yetimler
ve el mesâkîni ve miskinler, çalışamayacak durumdaki yaşlılar
ve el câri ve komşu
sahip
el kurbâ yakın, yakınlık
ve el câri ve komşu
el cunubi uzak
ve es sâhıbi ve arkadaş, eş
bi el cenbi yanınızdakine, yakınınızdakine
ve ibni ve oğul
es sebîli yol
ve ve
mâ meleket sahip olduklarınız
eymânu-kum ellerinizin altında
inne muhakkak
allâhe Allah
lâ yuhıbbu sevmez
men kimse, kişi
kâne oldu, ... idi, ...dır
muhtâlen böbürlenen, kibirli
fehûran övünen (kendinle iftihar eden)

Ve Allah'a kul olun. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ve ana-babaya, akrabaya, yetimlere, miskinlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa (eşlere), yolda kalmışa ve elinizin altında sahip olduklarınıza (köleye, cariyeye, işçilere) ihsanla davranın. Muhakkak ki Allah, kibirli olan ve övünen kimseleri sevmez.

NİSÂ SURESİ 36. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, Allah’a kulluk ve ibadet edin, O’nun şeriatına bağlanın, O’na boyun eğin. İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, gizli şirke düşmeyin.
Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, dullara, çevresi, çaresi olmayan yoksullara, yakınlığı olan müslüman komşulara, yabancı, gayrimüslim komşulara, yanında bulunan arkadaşlara (eşine, hizmetkârlara ve arkadaşlarına), yolda kalan muhtaç yolcuya, meşrû şekilde sahip olduğunuz, üzerlerinde meşrû haklarınız ve otoriteniz ve kendileriyle düzgün insanî münasebetleriniz olan köle, câriye ve hizmetkârlara ve sözleşmeli işçilerinize devamlı iyi davranın, ihsan ile muamelede bulunun. Allah kibirlenen ve övünen hiç kimseyi sevmez.

Ahmet Tekin