NİSÂ SURESİ 43. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَقْرَبُواْ الصَّلاَةَ وَأَنتُمْ سُكَارَى حَتَّىَ تَعْلَمُواْ مَا تَقُولُونَ وَلاَ جُنُبًا إِلاَّ عَابِرِي سَبِيلٍ حَتَّىَ تَغْتَسِلُواْ وَإِن كُنتُم مَّرْضَى أَوْ عَلَى سَفَرٍ أَوْ جَاء أَحَدٌ مِّنكُم مِّن الْغَآئِطِ أَوْ لاَمَسْتُمُ النِّسَاء فَلَمْ تَجِدُواْ مَاء فَتَيَمَّمُواْ صَعِيدًا طَيِّبًا فَامْسَحُواْ بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُمْ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَفُوًّا غَفُورًا ﴿٤٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey |
ellezîne | onlar, olanlar |
âmenû | âmenû oldular, îmân ettiler |
lâ takrabû | yaklaşmayın |
es salâte | namaz |
ve entum | ve siz |
sukârâ | sarhoşlar |
hattâ | hatta, ... oluncaya kadar |
ta'lemû | siz biliyorsunuz |
mâ | ne |
tekûlûne | söylüyorsunuz |
ve lâ | ve olmaz |
cunuben | cünup olarak |
illâ | hariç |
âbirî | gelip geçenler, yolcular |
sebîlin | yol |
hattâ | hatta, ... oluncaya kadar |
tagtesilû | yıkanın, gusül abdesti alın |
ve in | ve eğer |
kuntum | siz oldunuz |
ev | veya |
mardâ | hasta |
alâ | üzerinde, ...'de |
seferin | yolculuk |
ev | veya |
câe | geldi |
ehadun | biri, birisi |
min-kum | sizden |
min el gâiti | tuvaletten |
ev | veya |
lâmestum | yaklaşıp dokundunuz (cinsi temasta bulundunuz) |
en nisâe | kadınlar |
fe | fakat |
lem tecidû | bulamadınız |
mâen | su |
fe teyemmemû | o taktirde teyemmüm edin |
saîden | toprak |
tayyiben | temiz |
fe imsehû | sonra onu mesh edin, sürün |
bi vucûhi-kum | yüzlerinize |
ve eydî-kum | ve elleriniz |
inne | muhakkak |
allâhe | Allah |
kâne | oldu, ... idi, ...dır |
afuvven | affeden |
gafûran | mağfiret eden |
Ey âmenû olanlar! Sarhoş iken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüp iken, yolcu olmanız hariç, gusül abdesti alıncaya kadar, namaza yaklaşmayın! Eğer hasta iseniz veya yolculukta iseniz veya sizden biriniz tuvaletten gelmişse veya kadınlara dokunmuş fakat su bulamamışsanız, o taktirde temiz toprağa teyemmüm edin, sonra onu yüzlerinize ve ellerinize mesh edin (sürün). Muhakkak ki Allah, günahları affeden, mağfiret edendir.
NİSÂ SURESİ 43. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Ey iman edenler! Sarhoş iken namaz kılmaya kalkışmayın, ne dediğinizi bilinceye kadar bekleyin, boy abdestini gerektiren bir durumda iken de yıkanıncaya kadar kesinlikle namaz kılmayın. Fakat, yolcu iseniz ve yıkanma imkanından yoksun iseniz o başka. Çünkü eğer hasta iseniz veya seyahatte iseniz yahut abdestinizi yeni bozmuşsanız veya hanımlarınızdan birisine yaklaşmışsanız ve hiç su bulamamışsanız, o zaman temiz toprakla teyemmüm edin, ellerinize ve yüzünüze hafifce sürün. Bilin ki, Allah günahları temizleyen ve çok affedendir.
Abdullah Parlıyan