NİSÂ SURESİ 47. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ آمِنُواْ بِمَا نَزَّلْنَا مُصَدِّقًا لِّمَا مَعَكُم مِّن قَبْلِ أَن نَّطْمِسَ وُجُوهًا فَنَرُدَّهَا عَلَى أَدْبَارِهَا أَوْ نَلْعَنَهُمْ كَمَا لَعَنَّا أَصْحَابَ السَّبْتِ وَكَانَ أَمْرُ اللّهِ مَفْعُولاً ﴿٤٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey |
ellezîne | onlar, ...olanlar |
ûtû | verildi |
el kitâbe | kitap |
âminû | îmân edin |
bi- mâ | şeye |
nezzelnâ | biz indirdik |
musaddikan | tasdik edici olarak |
li mâ | şeyi, olanı |
mea-kum | sizinle beraber, yanınızda |
min kabli | önce den, önce |
en natmise | dümdüz etmemiz, silmemiz |
vucûhen | yüzler |
fe nerudde-hâ | böylece onu çeviririz |
alâ | ...'a |
edbâri-hâ | onun arkası, arkasına |
ev | veya |
nel'ane-hum | onlara lânet ederiz |
kemâ | gibi |
leannâ | lânet ettik |
ashâbe | sahib, halk |
es sebti | cumartesi günü |
ve kâne | ve oldu, ... idi, ...dır |
emru | emir, iş |
allâhi | Allah |
mef'ûlen | yapılmış, yerine gelmiştir |
Ey kendilerine kitap verilenler! Yanınızdakini (Tevrat’ı ve İncil’i) tasdik edici olarak indirdiğimize, “yüzleri silmemizden, böylece onları arkalarına çevirmemizden önce veya ashab-ı sebt’i (“cumartesi günü yasağı”nı çiğneyenleri) lânetlediğimiz gibi onları da lânetlememizden önce” îmân edin. Ve Allah’ın emri yapılmıştır (yerine gelmiştir).
NİSÂ SURESİ 47. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Ey Kitap verilenler, biz bazı yüzleri, silip arkalarına döndürmeden, ya da Cumartesi adamlarını la'netlediğimiz gibi onları da la'netlemeden önce, yanınızdakini doğrulayıcı olarak indirdiğimiz(Kur'ân)a inanın. Allâh'ın buyruğu yapılır.
Süleyman Ateş