NİSÂ SURESİ 6. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
وَابْتَلُواْ الْيَتَامَى حَتَّىَ إِذَا بَلَغُواْ النِّكَاحَ فَإِنْ آنَسْتُم مِّنْهُمْ رُشْدًا فَادْفَعُواْ إِلَيْهِمْ أَمْوَالَهُمْ وَلاَ تَأْكُلُوهَا إِسْرَافًا وَبِدَارًا أَن يَكْبَرُواْ وَمَن كَانَ غَنِيًّا فَلْيَسْتَعْفِفْ وَمَن كَانَ فَقِيرًا فَلْيَأْكُلْ بِالْمَعْرُوفِ فَإِذَا دَفَعْتُمْ إِلَيْهِمْ أَمْوَالَهُمْ فَأَشْهِدُواْ عَلَيْهِمْ وَكَفَى بِاللّهِ حَسِيبًا ﴿٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ibtelû | ve deneyin, imtihan edin |
el yetâmâ | yetimleri |
hattâ | ... oluncaya kadar |
izâ belagû | erince, erişince |
en nikâha | nikâh |
fe in ânestum | bundan sonra eğer hissederseniz (anlarsanız) |
min-hum | onlardan, onlarda |
ruşden | rüşt, yeterlilik, olgunluk |
fe idfeû | o zaman, o taktirde verin |
emvâle-hum | onların mallarını |
ve lâ te'kulû-hâ | ve onu yemeyin |
isrâfen | israf ederek |
ve bidâren | acele ederek, acele davranarak, acele ile |
en yekberû | büyüyor olmaları, büyümeleri, büyürler diye |
ve men kâne | ve kim ... oldu, ...ise |
ganiyyen | zengin |
felyesta'fif (fe li yesta'fif) | o taktirde iffetli olsun, sakınsın, çekinsin |
ve men kâne | ve kim ... oldu, ...ise |
fakîran | fakir |
felye'kul (fe li ye'kul) | o taktirde yesin |
bi el ma'rûfi | iyilikle, örfe uygun olarak |
fe izâ defa'tum | sonra, nihayet geri verdiğiniz (vereceğiniz) zaman |
ileyhim emvâle-hum | onlara mallarını |
fe eşhidû | o zaman şahit tutun |
aleyhim | onlar |
ve kefâ bi | ve kâfidir |
allâhi | Allah |
hasîben | hesap görücü, hesap gören olarak |
Ve yetimleri nikâh çağına gelinceye kadar deneyin. Bundan sonra eğer kendilerinde bir rüşd (yeterlilik) hissederseniz, o taktirde mallarını onlara teslim edin. Ve büyürler (geri alırlar) diye, onları (malları) israf etmeyin ve acele ile yemeyin. Ve (vâsi) zengin bir kimse ise, o taktirde iffetli olsun (yetimlerin mallarını yemekten kaçınsın). Ve (vâsi) fakir bir kimse ise, o taktirde örfe uygun olarak yesin. Nihayet onlara mallarını geri vereceğiniz zaman, onlara karşı şahit tutun. Hesap görücü olarak Allah yeter.
NİSÂ SURESİ 6. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Yetimleri nikâh (çağın) a erdikleri zamana kadar (gözetib) deneyin. O vakit kendilerinde bir akıl ve salâh gördünüz mü mallarını onlara teslim edin. Büyüyecekler (de ellerine alacaklar) diye bunları israf ile tez elden yemeyin. (Velîlerden) kim zengin ise (yetimin malını yemiye tenezzül etmesin) kaçınsın. Kim de fakir ise o halde örfe göre (bir şey) yesin. Artık onlara mallarını teslim etdiğiniz vakit karşılarında şâhid bulundurun. Tam bir hesâb sorucu olmak bakımından ise Allah yeter.
Hasan Basri Çantay