NİSÂ SURESİ 60. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آمَنُواْ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَن يَتَحَاكَمُواْ إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُواْ أَن يَكْفُرُواْ بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُضِلَّهُمْ ضَلاَلاً بَعِيدًا ﴿٦٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e | mi? |
lem tera | sen görmedin |
ilâ ellezîne | onları |
yez'umûne | zanda bulunuyorlar, zannediyorlar |
enne-hum | kendilerinin ... olduğunu |
âmenû | îmân ettiler |
bi-mâ | şeye |
unzile | indirildi |
ileyke | sana |
ve mâ | ve şey |
unzile | indirildi |
min kabli-ke | senden önce |
yurîdûne | isterler, istiyorlar |
en yetehâkemû | muhakeme olmak |
ilâ et tâgûti | şeytan ve onun avanesi |
ve kad | ve ... olmuştu |
umirû | emrolundular |
en yekfurû | inkâr etmek |
bi-hi | onu |
ve yurîdu | ve ister, istiyor |
eş şeytânu | şeytan |
en yudılle-hum | onları dalâlete düşürmek, saptırmak |
dalâlen | dalâlet |
baîden | uzak |
Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandığını zanneden kimseleri görmedin mi? Onu (şeytanı) inkâr etmekle emrolundukları halde tagutun önünde muhakeme olunmayı istiyorlar. Ve şeytan, onları uzak bir dalâletle saptırmak (dalâlete düşürmek) istiyor.
NİSÂ SURESİ 60. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Sana indirilene ve senden önce indirilenlere, inandıklarını iddia eden ama öte yandan, şeytani güçlerin önünde, mahkeme olmayı isteyenleri görmedin mi? Oysa onu inkâr etmeleri buyrulmuştu. O Şeytan da onları bir daha dönemeyecekleri kadar uzak bir sapıklıkla büsbütün sapıtmak ister.
Abdullah Parlıyan