NİSÂ SURESİ 64. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
وَمَا أَرْسَلْنَا مِن رَّسُولٍ إِلاَّ لِيُطَاعَ بِإِذْنِ اللّهِ وَلَوْ أَنَّهُمْ إِذ ظَّلَمُواْ أَنفُسَهُمْ جَآؤُوكَ فَاسْتَغْفَرُواْ اللّهَ وَاسْتَغْفَرَ لَهُمُ الرَّسُولُ لَوَجَدُواْ اللّهَ تَوَّابًا رَّحِيمًا ﴿٦٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | ve |
mâ erselnâ | göndermedik |
min resûlin | bir resûl, bir elçi |
illâ | ....'den başka |
li | için, olsun diye |
yutâa | itaat edilsin |
bi izni | izni ile |
allâhi | Allah |
ve lev | ve eğer, olsa |
enne-hum | onların ... olması |
iz | olduğu zaman |
zalemû | zulmettiler |
enfuse-hum | onların nefsleri, nefsleri, kendileri |
câû-ke | sana geldiler |
fe | böylece |
istagferû | istiğfar ettiler, tövbe ettiler, mağfiret dilediler |
allâhe | Allah |
Vestagfera (ve istagfera) | ve istiğfar etti, tövbe etti, mağfiret diledi |
lehum | onlar için |
er resûlu | resûl, elçi |
le vecedû | mutlaka buldular |
allâhe | Allah |
tevvâben | tövbeleri kabul eden |
rahîmen | rahmet edici, rahmet nuru gönderen, rahim esması ile tecelli eden |
Ve Biz, (hiç) bir resûlü, Allah’ın izniyle kendilerine itaat edilmesinden başka birşey için göndermedik. Ve onlar nefslerine zulmettikleri zaman, eğer sana gelselerdi, böylece Allah’tan mağfiret dileselerdi ve Resûl de onlar için mağfiret dileseydi, mutlaka Allah’ı, (iki tarafın da) tövbelerini (onların tövbesini ve Resûl’ün mağfiret talebini) kabul eden ve rahmet edici olarak bulurlardı.
NİSÂ SURESİ 64. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Biz, hangi Rasûlü, hangi peygamberi özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderdikse, Allah’ın bilgisi emirleri ve yasaları dahilinde sırf itaat edilsin, tebliğine, teşriine, sünnetine uyulup uygulansın diye gönderdik. Eğer onlar günah işleyerek kendilerine, birbirlerine zulmettikleri, haksızlık ettikleri zaman sana gelseler de, Allah’tan bağışlanmalarını, koruma kalkanına alınmalarını dileselerdi, Allah’ın Rasûlü de onlar için Allah’tan bağışlanma, koruma kalkanına alınma dileseydi, Allah’ı, kendilerini tevbeye, itaate sevkedici, tevbelerini kabul edici ve merhametli bulurlardı.
Ahmet Tekin