Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


وَلَوْ أَنَّا كَتَبْنَا عَلَيْهِمْ أَنِ اقْتُلُواْ أَنفُسَكُمْ أَوِ اخْرُجُواْ مِن دِيَارِكُم مَّا فَعَلُوهُ إِلاَّ قَلِيلٌ مِّنْهُمْ وَلَوْ أَنَّهُمْ فَعَلُواْ مَا يُوعَظُونَ بِهِ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُمْ وَأَشَدَّ تَثْبِيتًا ﴿٦٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lev ennâ ketebnâ aleyhim en uktulû enfuse-kum ev uhrucû min diyâri-kum mâ fealû-hu illâ kalîlun min-hum ve lev enne-hum fealû yûazûne bi-hî le kâne hayran lehum ve eşedde tesbîten
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lev ve eğer, ... olsa
ennâ biz ... olduk
ketebnâ yazdık
aleyhim onların üzerine, onlara
en olmak
uktulû öldürün
enfuse-kum kendi nefslerinizi, kendinizi, birbirinizi
ev veya
uhrucû çıkın
min ...'den
diyâri-kum sizin (kendi) yurtlarınız, yurtlarınız
mâ fealû-hu onu yapmadılar
illâ ....'den başka, hariç
kalîlun biraz, pek az
min-hum onlardan
ve lev ve eğer, ... olsa
enne-hum onların ... olması
fealû yaptılar
şey
yûazûne vaaz edilir, öğüt verilir
bi-hî onunla
le mutlaka, elbette
kâne oldu, ... idi, ...dır
hayran hayırlı, daha hayırlı
lehum onlar için, kendileri için
ve eşedde ve daha şiddetli, daha kuvvetli, daha sağlam
tesbîten tesbit, sebat bakımından

Ve eğer onlara: “Nefslerinizi öldürün.” veya “Yurtlarınızdan çıkın.” diye yazsaydık (farz kılsaydık) muhakkak ki, onlardan pek azı hariç, bunu yapmazlardı. Ve eğer onlar, kendilerine öğütleneni yapsalardı mutlaka bu kendileri için daha hayırlı ve sebatı bakımından (îmânları) daha sağlam olurdu.

NİSÂ SURESİ 66. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Eğer onlara «canlarınızı feda ediniz» ya da «yurtlarınızdan çıkınız» diye emretmiş olsaydık, pek azı dışında, bunları yapamazlardı. Oysa eğer onlar kendilerine verilen öğütleri tutsalardı, bu haklarında hayırlı ve güvenceli bir tutum olurdu.

Seyyid Kutub