NİSÂ SURESİ 78. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
أَيْنَمَا تَكُونُواْ يُدْرِككُّمُ الْمَوْتُ وَلَوْ كُنتُمْ فِي بُرُوجٍ مُّشَيَّدَةٍ وَإِن تُصِبْهُمْ حَسَنَةٌ يَقُولُواْ هَذِهِ مِنْ عِندِ اللّهِ وَإِن تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَقُولُواْ هَذِهِ مِنْ عِندِكَ قُلْ كُلًّ مِّنْ عِندِ اللّهِ فَمَا لِهَؤُلاء الْقَوْمِ لاَ يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ حَدِيثًا ﴿٧٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
eyne mâ | nerede |
tekûnû | olursunuz |
yudrik-kum | size yetişir, erişir |
el mevtu | ölüm |
ve lev | ve eğer ... olsa |
kuntum | siz oldunuz |
fî burûcin | kalelerde, burçlarda |
muşeyyedetin | sağlam, muhkem, yüksek |
ve in | ve eğer, olsa |
tusıb-hum | onlara isabet etti |
hasenetun | hayır, iyilik |
yekûlû | derler |
hâzihî | bu |
min indi | katından |
allâhi | Allah |
ve in | ve eğer, olsa |
tusıb-hum | onlara isabet etti |
seyyietun | kötülük |
yekûlû | derler |
hâzihî | bu |
min indi-ke | senin katından, senin tarafından, senden |
kul | de, söyle |
kullun | hepsi |
min indi | katından |
allâhi | Allah |
fe | artık |
mâ li hâulâi | bunlara ne oluyor |
el kavmi | kavim, topluluk |
lâ yekâdûne | neredeyse olmayacak, olmuyor |
yefkahûne | fıkıh ediyorlar, anlıyorlar |
hadîsen | söz, konuşulan kelâm |
Nerede olursanız olun, ölüm size ulaşır. Hatta sağlam kalelerde olsanız bile. Eğer onlara bir iyilik isabet ederse: “Bu Allah’tandır.” derler. Ve eğer onlara bir kötülük isabet ederse: “Bu sendendir.” derler. De ki: “Hepsi Allah’ın katındandır.” Artık bu topluluğa ne oluyor ki söz anlamaya yanaşmıyorlar?
NİSÂ SURESİ 78. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Her nerede olursanız, ölüm size erişir; velev ki, tahkim edilmiş yüksek kalelerde bulunun. Bununla beraber onlara (münafık ve kâfirlere) bir iyilik gelse: “- Bu Allah’dandır”, derler. Bir musibet de geldi mi: “-Bu, senin uğursuzluğundandır”, derler. (Ey Rasûlüm) de ki: “- Hepsi (iyi ve kötüyü yaratmak) Allah’tandır.” Fakat bu topluluğa ne oluyor ki, Kur’an’ı anlamağa yanaşmıyorlar.
Ali Fikri Yavuz