NİSÂ SURESİ 89. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
وَدُّواْ لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُواْ فَتَكُونُونَ سَوَاء فَلاَ تَتَّخِذُواْ مِنْهُمْ أَوْلِيَاء حَتَّىَ يُهَاجِرُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَإِن تَوَلَّوْاْ فَخُذُوهُمْ وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ وَجَدتَّمُوهُمْ وَلاَ تَتَّخِذُواْ مِنْهُمْ وَلِيًّا وَلاَ نَصِيرًا ﴿٨٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
veddû | istediler |
lev | keşke, olsa, ise |
tekfurûne | inkâr edersiniz |
kemâ | gibi |
keferû | inkâr ettiler, kâfir oldular |
fe | böylece |
tekûnûne | siz olursunuz |
sevâen | eşit, müsavi, bir, aynı seviyede |
fe | artık |
lâ tettehızû | edinmeyin |
min-hum | onlardan |
evliyâe | veliler, dostlar |
hattâ | ... oluncaya kadar |
yuhâcirû | hicret ederler |
fî | içinde, ...'da |
sebîli allâhi | Allah'ın yolu |
fe | bundan sonra |
in | eğer |
tevellev | dönerler, yüz çevirirler |
fe | o taktirde |
huzû-hum | onları tutun, yakalayın |
ve uktulû-hum | ve onları öldürün |
haysu | nerede, hangi yerde |
vecedtumû-hum | onları buldunuz |
ve | ve |
lâ tettehızû | siz edinmeyin |
min-hum | onlardan |
veliyyen | veli, dost |
ve lâ | ve yok, değil, olmaz |
nasîran | yardımcı |
Onlar, kendileri gibi inkâr etmenizi (kâfir olmanızı) ve böylece onlarla bir (aynı seviyede) olmanızı istediler. Artık Allah’ın yolunda hicret edinceye kadar onlardan dost edinmeyin. Bundan sonra eğer yüz çevirirlerse o taktirde onları nerede bulursanız yakalayın ve onları öldürün. Ve onlardan dost ve yardımcı edinmeyin.
NİSÂ SURESİ 89. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Onlar, sizin de kendileri gibi kâfir olmanızı ve böylece de hepinizin bir olmanızı isterler, onun için Allah yolunda yurtlarından göçmedikçe onların hiçbirini dost edinmeyin. Bunu kabul etmez de yüz çevirirlerse tutun onları ve öldürün onları bulduğunuz yerde ve onlardan ne dost edinin, ne yardımcı.
Abdulbaki Gölpınarlı