Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


وَدُّواْ لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُواْ فَتَكُونُونَ سَوَاء فَلاَ تَتَّخِذُواْ مِنْهُمْ أَوْلِيَاء حَتَّىَ يُهَاجِرُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَإِن تَوَلَّوْاْ فَخُذُوهُمْ وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ وَجَدتَّمُوهُمْ وَلاَ تَتَّخِذُواْ مِنْهُمْ وَلِيًّا وَلاَ نَصِيرًا ﴿٨٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

veddû lev tekfurûne kemâ keferû fe tekûnûne sevâen fe lâ tettehızû min-hum evliyâe hattâ yuhâcirû sebîli allâhi fe in tevellev fe huzû-hum ve uktulû-hum haysu vecedtumû-hum ve lâ tettehızû min-hum veliyyen ve lâ nasîran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
veddû istediler
lev keşke, olsa, ise
tekfurûne inkâr edersiniz
kemâ gibi
keferû inkâr ettiler, kâfir oldular
fe böylece
tekûnûne siz olursunuz
sevâen eşit, müsavi, bir, aynı seviyede
fe artık
lâ tettehızû edinmeyin
min-hum onlardan
evliyâe veliler, dostlar
hattâ ... oluncaya kadar
yuhâcirû hicret ederler
içinde, ...'da
sebîli allâhi Allah'ın yolu
fe bundan sonra
in eğer
tevellev dönerler, yüz çevirirler
fe o taktirde
huzû-hum onları tutun, yakalayın
ve uktulû-hum ve onları öldürün
haysu nerede, hangi yerde
vecedtumû-hum onları buldunuz
ve ve
lâ tettehızû siz edinmeyin
min-hum onlardan
veliyyen veli, dost
ve lâ ve yok, değil, olmaz
nasîran yardımcı

Onlar, kendileri gibi inkâr etmenizi (kâfir olmanızı) ve böylece onlarla bir (aynı seviyede) olmanızı istediler. Artık Allah’ın yolunda hicret edinceye kadar onlardan dost edinmeyin. Bundan sonra eğer yüz çevirirlerse o taktirde onları nerede bulursanız yakalayın ve onları öldürün. Ve onlardan dost ve yardımcı edinmeyin.

NİSÂ SURESİ 89. Ayeti Ali Ünal Meali

Arzu ederler ki, kendilerinin küfre yuvarlandıkları gibi siz de küfre yuvarlanasınız ve onlarla beraber olasınız. Fakat (başka bir gayeyle değil, sadece) Allah yolunda hicret edinceye (ve böylece mü’min olduklarını ortaya koyuncaya kadar) onlardan asla yakın dostlar ve sırdaşlar edinmeyin. Eğer aldırmaz ve sizden yüz çevirip (kâfirlerle işbirliği halinde aleyhinizde çalışmaya) devam ederlerse, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir yakın dost, sırdaş, koruyucu ve ne de bir yardımcı edinin.

Ali Ünal