NİSÂ SURESİ 92. Ayeti Muhammed Esed Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ أَن يَقْتُلَ مُؤْمِنًا إِلاَّ خَطَئًا وَمَن قَتَلَ مُؤْمِنًا خَطَئًا فَتَحْرِيرُ رَقَبَةٍ مُّؤْمِنَةٍ وَدِيَةٌ مُّسَلَّمَةٌ إِلَى أَهْلِهِ إِلاَّ أَن يَصَّدَّقُواْ فَإِن كَانَ مِن قَوْمٍ عَدُوٍّ لَّكُمْ وَهُوَ مْؤْمِنٌ فَتَحْرِيرُ رَقَبَةٍ مُّؤْمِنَةٍ وَإِن كَانَ مِن قَوْمٍ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ مِّيثَاقٌ فَدِيَةٌ مُّسَلَّمَةٌ إِلَى أَهْلِهِ وَتَحْرِيرُ رَقَبَةٍ مُّؤْمِنَةً فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ شَهْرَيْنِ مُتَتَابِعَيْنِ تَوْبَةً مِّنَ اللّهِ وَكَانَ اللّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا ﴿٩٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ | ve olmaz, olamaz |
kâne | oldu, ...idi, ...dır |
li | için |
mu'minin | bir mü'min |
en yaktule | öldürmesi |
mu'minen | bir mü'min |
illâ | hariç |
hataen | hata ile, yanlışlıkla, kasıtsız |
ve men | ve kim |
katele | öldürdü |
mu'minen | bir mü'min |
hataen | hata ile, yanlışlıkla, kasıtsız |
fe | o zaman, o takdirde |
tahrîru | hürriyet verin, hür bırakın, azad edin |
rakabetin | bir köle |
mu'minetin | mü'min |
ve diyetun | ve diyet, bedel |
musellemetun | teslim edilmiş olan, teslim edilen |
ilâ | ...'a |
ehli-hî | onun ailesi |
illâ | hariç, istisna |
en yassaddakû | sadaka olarak bağışlama |
fe | fakat |
in kâne | eğer ... oldu ise |
min kavmin | bir kavimden |
aduvvin | düşman |
lekum | size |
ve huve | ve o |
mu'minun | mü'min |
fe | o zaman, o taktirde |
tahrîru | hürriyet verin, hür bırakın, azad edin |
rakabetin | bir köle |
mu'minetin | mü'min |
ve in | ve eğer, ise |
kâne | oldu, ... idi, ...dır |
min kavmin | bir kavimden |
beyne-kum | sizin aranızda |
ve beyne-hum | ve onların arasında |
mîsâkun | misak, kesin söz, andlaşma |
fe | o zaman, o taktirde |
diyetun | diyet, bedel |
musellemetun | teslim edilmiş olan, teslim edilen |
ilâ | ...'a |
ehli-hî | onun ailesi |
ve tahrîru | ve hürriyet verin, hür bırakın, azad edin |
rakabetin | bir köle |
mu'minetin | mü'min |
fe men | fakat kim |
lem yecid | bulamadı |
fe | o taktirde |
sıyâmu | oruç tutsun |
şehreyni | iki ay |
mutetâbiayni | birbirini takip eden, ardarda, devamlı olarak |
tevbeten | tövbe olarak |
min allâhi | Allah'tan |
ve kâne | ve oldu, idi, ...dır |
allâhu | Allah |
alîmen | en iyi bilen |
hakîmen | en iyi hüküm veren |
Ve bir mü'minin, bir mü'mini öldürmesi, “hata ile olması hariç” olamaz (caiz değildir) ve kim bir mü'mini bir hata sonucu öldürürse, o zaman bir mü'min köle azad etmesi ve ölenin ailesine bir diyet teslim edilmiş olması gerekir, ancak onların, (o diyeti) sadaka olarak bağışlamaları hariç. Fakat o (hata ile öldüren) eğer, size düşman bir kavimden olup ve o mü'minse, o taktirde, bir mü'min köle azad etmesi gerekir. Ve eğer sizinle arasında anlaşma bulunan bir kavimden ise o zaman ölenin ailesine teslim edilmiş bir diyet ve bir mü'min köle azad etmesi gerekir. Fakat (bunları) yapmaya imkân bulamayan kimse ise, o taktirde tövbesinin Allah tarafından kabulu için, ardarda iki ay oruç tutsun.Ve Allah, en iyi bilendir, en iyi hüküm verendir.
NİSÂ SURESİ 92. Ayeti Muhammed Esed Meali
Hataen olmadıkça bir müminin başka bir mümini öldürmesine asla izin verilemez. Bir mümini hataen öldüren kişi, mümin bir canı özgürlüğüne kavuşturmak ve maktulün akrabalarına diyet ödemekle yükümlüdür, meğer ki onlar bundan vazgeçmiş olsunlar.Maktulün, kendisi bir mümin olmasına rağmen, sizinle savaş halinde olan bir topluluğa mensup ise, (diyet), mümin bir canı özgürlüğüne kavuşturmak (ile sınırlı olacaktır); ama o, sizin anlaşma ile bağlı bulunduğunuz bir topluluğa mensup ise (ödenecek bedel), mümin bir canı özgürlüğüne kavuşturmanın yanında akrabalarına ödenecek bir diyet(i de kapsayacaktır). Fakat yeterli imkanlara sahip olmayan, (bunun yerine) peş peşe iki ay oruç tutmalıdır. (Bu), Allah tarafından emredilen karşılık(tır) ve Allah gerçekten her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
Muhammed Esed