NİSÂ SURESİ 94. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِذَا ضَرَبْتُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَتَبَيَّنُواْ وَلاَ تَقُولُواْ لِمَنْ أَلْقَى إِلَيْكُمُ السَّلاَمَ لَسْتَ مُؤْمِنًا تَبْتَغُونَ عَرَضَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فَعِندَ اللّهِ مَغَانِمُ كَثِيرَةٌ كَذَلِكَ كُنتُم مِّن قَبْلُ فَمَنَّ اللّهُ عَلَيْكُمْ فَتَبَيَّنُواْ إِنَّ اللّهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرًا ﴿٩٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey |
ellezîne | onlar, olanlar |
âmenû | âmenû oldular, îmân ettiler, yaşarken Allah’a ulaşmayı dilediler |
izâ | ... olduğu zaman |
darabtum | yürüyüşe, sefere çıktınız |
fî | ...'da |
sebîli | yol |
allâhi | Allah |
fe | artık |
tebeyyenû | iyice araştırıp beyan edin, açığa çıkarın |
ve | ve |
lâ tekûlû | söylemeyin, demeyin |
li men | kimseye |
elkâ | ilka etti, ulaştırdı |
ileykum | size |
es selâme | selâm |
leste | sen değilsin |
mu'minen | mü'min |
tebtegûne | arayarak, gaye edinerek |
arada | gelip geçici meta (dünya malı) |
el hayâti | hayat |
ed dunyâ | dünya |
fe | oysa, halbuki |
inde | yanında, katında |
allâhi | Allah |
megânimu | ganimetler |
kesîratun | çoktur |
kezâlike | öyle, böyle |
kuntum | siz oldunuz, siz idiniz |
min kablu | önceden, daha önce |
fe | o zaman |
menne | nimet verdi |
allâhu | Allah |
aleykum | sizin üzerinize |
fe | o halde |
tebeyyenû | iyice araştırıp beyan edin, açığa çıkarın |
inne | muhakkak |
allâhe | Allah |
kâne | oldu, ...idi, ...dır |
bi-mâ | şeyleri |
ta'melûne | yapıyorsunuz |
habîran | haberdar olan, haberdar |
Ey âmenû olanlar! Allah’ın yolunda (savaşmak üzere) sefere çıktığınız zaman artık (mü’mini kâfirden ayırt etmek için) iyice araştırıp açığa çıkarın. Ve size selâm verip (teslim olan) kimseye, dünya hayatının geçici metaını (çıkarını) isteyerek: “Sen mü’min değilsin.” demeyin. Oysa Allah’ın katında ganimet çoktur. Daha önce siz de öyle idiniz, o zaman Allah (lütufta bulunup) sizin üzerinize ni’met verdi. O halde iyice araştırıp açığa çıkarın. Muhakkak ki Allah, yaptığınız şeylerden haberdardır.
NİSÂ SURESİ 94. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
O halde ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman, karşılaştığınız durumu açıkca kavramaya çalışın ve size barış teklif edene veya müslüman olduğunu bildirene, bu dünya hayatının gelip geçici kazançlarına duyduğunuz özlem ve istekle sen mü'min değilsin demeyin. Oysa ganimetlerin çoğu, Allah katındadır. Siz de, bir zamanlar aynı durumdaydınız ama, Allah size karşı lutfetti de imana geldiniz. Öyleyse muhakemenizi kullanın. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.
Abdullah Parlıyan