NİSÂ SURESİ 95. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.
لاَّ يَسْتَوِي الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ غَيْرُ أُوْلِي الضَّرَرِ وَالْمُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فَضَّلَ اللّهُ الْمُجَاهِدِينَ بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ عَلَى الْقَاعِدِينَ دَرَجَةً وَكُلاًّ وَعَدَ اللّهُ الْحُسْنَى وَفَضَّلَ اللّهُ الْمُجَاهِدِينَ عَلَى الْقَاعِدِينَ أَجْرًا عَظِيمًا ﴿٩٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lâ | değil |
yestevî | aynı seviyede, bir, eşit |
el kâıdûne | oturanlar |
min el mu'minîne | mü'minlerden |
gayru | başka, dışında, olmaksızın |
ulî | sahip |
ed darari | darlık, sıkıntı, özür |
ve el mucâhidûne | ve mücahitler, Allah için savaşanlar |
fî | ...'da |
sebîli | yol |
allâhi | Allah |
bi emvâli-him | kendi malları ile |
ve enfusi-him | ve nefsleri, canları |
faddale | üstün, faziletli kıldı |
allâhu | Allah |
el mucâhidîne | mücahitler, Allah için savaşanlar |
bi emvâli-him | kendi malları ile |
ve enfusi-him | ve nefsleri, canları |
alâ | ...'a |
el kâidîne | oturanlar |
dereceten | derece olarak |
ve kullen | ve hepsi |
vaade | vaadetti |
allâhu | Allah |
el husnâ | husna, güzel olan |
ve faddale | ve üstün, faziletli kıldı |
allâhu | Allah |
el mucâhidîne | mücahitler, Allah için savaşanlar |
alâ | ...'a |
el kâıdîne | oturanlar |
ecran | ecir, karşılık, mükâfat |
azîmen | azim, büyük |
Özür sahibi olmayan mü'minlerden (savaşa gitmeyip) oturanlar ile Allah’ın yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler bir (eşit) değildir. Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri derece bakımından, oturanların üstünde faziletli kıldı ve Allah hepsine “Hüsna”yı vaadetti. Ve Allah mücahitleri, oturup kalanlar üzerine “büyük ecir” ile üstün kıldı.
NİSÂ SURESİ 95. Ayeti Celal Yıldırım Meali
(95-96) Mü'minlerden —özür sahipleri dışında— (evlerinde) oturanlarla mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihâd edenler eşit değillerdir. Allah, mallarıyla canlarıyla cihâda katılanları derece bakımından, oturup kalanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah herbirine en güzel (yurt olan Cennet)i va'detmiştir. Allah cihâd edenleri oturup kalanlar üzerine büyük mükâfatlarla, kendi katından derecelerle, mağfiret ve rahmetle çok üstün kılmıştır. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Celal Yıldırım