Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır. “Nisâ” kadınlar demektir.


دَرَجَاتٍ مِّنْهُ وَمَغْفِرَةً وَرَحْمَةً وَكَانَ اللّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا ﴿٩٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

deracâtin min-hu ve mağfireten ve rahmeten ve kâne allâhu gafûran rahîmen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
deracâtin dereceler
min-hu ondan, kendisinden
ve mağfireten ve mağfiret
ve rahmeten ve rahmet
ve kâne ve oldu, idi, ...dır
allâhu Allah
gafûran mağfiret eden
rahîmen rahim olan, Rahim esması ile tecelli eden

(Mücahitler için) O’ndan (Allah tarafından) dereceler, mağfiret ve rahmet vardır. Ve Allah, Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahîm'dir (Rahîm esmasıyla tecelli edendir).

NİSÂ SURESİ 96. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(95-96) Özür sahibi olmaksızın cihaddan geri kalan müminlerle, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad eden müminler elbette bir olmaz. Allah malları ve canları ile mücahede edenleri, derece bakımından cihada gitmeyenlerden üstün kılmıştır. Gerçi Allah hepsine de en güzel yurt olan cenneti vâd etmiştir, ama mücahede edenleri, cihada katılmayanlardan çok daha büyük mükâfatlarla, tarafından derece derece rütbeler, hususi bir mağfiret ve rahmetle mümtaz kılmıştır. Değil mi ki Allah gafurdur, rahimdir (affı, merhamet ve ihsanı boldur).

Suat Yıldırım