Mekke döneminde inmiştir. 28 âyettir. Sûrede başlıca, Hz. Nûh peygamberin mücadeleleri ve Nûh Tufanı konu edilmektedir. Sûre, adını konusundan almıştır.


وَإِنِّي كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُوا أَصَابِعَهُمْ فِي آذَانِهِمْ وَاسْتَغْشَوْا ثِيَابَهُمْ وَأَصَرُّوا وَاسْتَكْبَرُوا اسْتِكْبَارًا ﴿٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve innî kullemâ deavtu-hum li tagfira lehum cealû esâbia-hum âzâni-him ve istagşev siyâbe-hum ve esarrû ve istekberû istikbâran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve innî ve muhakkak ki ben
kullemâ her seferinde
deavtu-hum onları davet ettim
li için
tagfira senin mağfiret etmen, bağışlaman
lehum onları
cealû kıldılar, yaptılar (tıkadılar)
esâbia-hum parmaklarını
...'de, içinde, içine
âzâni-him kulakları
ve istagşev ve gışavet (perdeleme) yaptılar, büründüler
siyâbe-hum kendi elbiseleri
ve esarrû ve ısrar ettiler
ve istekberû ve büyüklük tasladılar
istikbâran kibirlenerek

Ve muhakkak ki benim onları, Senin mağfiret etmen için her davet edişimde, (duymamak için) parmaklarını kulaklarına tıkadılar ve (görmemek için) elbiselerine büründüler ve (bu davranışlarında) ısrar ettiler ve kibirlenerek büyüklük tasladılar.

NÛH SURESİ 7. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ben onları, sen kendilerini affedesin diye çağırdıkça, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiseleriyle sarılıp sarmalandılar, inat ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler."

Yaşar Nuri Öztürk