Mekke döneminde inmiştir. 28 âyettir. Sûrede başlıca, Hz. Nûh peygamberin mücadeleleri ve Nûh Tufanı konu edilmektedir. Sûre, adını konusundan almıştır.


ثُمَّ إِنِّي دَعَوْتُهُمْ جِهَارًا ﴿٨﴾


NÛH SURESİ 8. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

summe innî deavtu-hum cihâran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
summe sonra
innî muhakkak ki ben
deavtu-hum onları davet ettim
cihâran cehren, açıkça

Sonra muhakkak ki ben onları cehren (açıkça) davet ettim.

NÛH SURESİ 8. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

“Sonra ben onları açık açık davet ettim.”

Diyanet İşleri

Sonra onları, gerçekten de yüksek sesle çağırdım.

Abdulbaki Gölpınarlı

Sonra, ben kendilerine haykırarak davette bulundum.

Adem Uğur

"Sonra, muhakkak ki ben onları açıktan davet ettim. "

Ahmed Hulusi

'Sonra onları açıktan açığa davet ettim.'

Ahmet Tekin

Sonra ben onları açıktan da [1] davet ettim.

Ahmet Varol

"Sonra onları açıktan açığa davet ettim."

Ali Bulaç

Sonra ben, onları aşikâre olarak (tevbeye) çağırdım.

Ali Fikri Yavuz

«Sonra, dogrusu ben onlari acikca cagirdim.»

Bekir Sadak

Sonra gerçekten ben onları açıkça (hakk'a, doğru yola) çağırdım,

Celal Yıldırım

'Sonra, doğrusu ben onları açıkça çağırdım.'

Diyanet İşleri (eski)

Sonra, ben kendilerine haykırarak davette bulundum.

Diyanet Vakfi

'Sonra onları açıkça çağırdım.'

Edip Yüksel

Sonra ben onları yüksek sesle çağırdım

Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra ben onları yüksek sesle çağırdım.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

«Sonra ben onları açık açık çağırdım.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Sonra, doğrusu ben onları açıkça çağırdım.

Seyyid Kutub

"Sonra onları açıktan açığa davet ettim."

Gültekin Onan

«Sonra ben onları hakıykaten en yüksek ses (im) le çağırdım».

Hasan Basri Çantay

'Sonra şübhesiz ben, onları yüksek sesle (açıkça) da'vet ettim.'

Hayrat Neşriyat

Sonra ben; onları gerçekten açıkça çağırdım.

İbni Kesir

Doğrusu, ben onları açık açık çağırdım;

Muhammed Esed

(7-8) «Muhakak ki ben onlar için mağfiret buyurasın diye kendilerini her ne zaman dâvet etti isem parmaklarını kulaklarına tıkadılar ve libaslarına büründüler ve ısrar ettiler ve böbürleniverdiler. Sonra muhakkak ki ben onları, apaçık dâvet ettim.»

Ömer Nasuhi Bilmen

"Sonra ben onları açıkça çağırdım. "

Ömer Öngüt

Sonra ben onları açıktan açığa çağırdım.

Şaban Piriş

Ben onları bu sefer yüksek sesle dâvet etmeye başladım.

Suat Yıldırım

"Sonra ben onları açıkça da'vet ettim."

Süleyman Ateş

«Sonra ben onları açıktan açığa da davet ettim.»

Tefhim-ul Kuran

'Derken onları açıkça davet ettim.

Ümit Şimşek

"Sonra onları daha açık bir biçimde çağırdım."

Yaşar Nuri Öztürk

Sonra ben onlara yüksek sesle de davette bulundum.

Abdullah Parlıyan

(5-9) Sonra Nûh şöyle devam etti: “Ey Rabbim! Doğrusu ben kavmimi gece gündüz tevhid inancına davet ettim. Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını arttırdı. Her ne zaman onları senin bağışlamana çağırdıysam, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerini başlarına çektiler, direndiler ve büyüklendikçe büyüklendiler. Sonra ben onları açıkça çağırdım. Sonra onlara davetimi hem açık ilân ettim, hem de gizlice. Özel olarak kendileriyle konuştum.”

Bayraktar Bayraklı

“Sonra onları daha açık bir şekilde davet ettim.”

Cemal Külünkoğlu

“Sonra ben onları yüksek sesle davet ettim.”

Kadri Çelik

“Kâh oldu, davetimi yüksek sesle ve vurgulu bir üslûpla yaptım;

Ali Ünal

“Sonra ben gerçekten onları açıktan açığa davet ettim.”

Harun Yıldırım

Gün oldu ben onları açıktan davet ettim;

Mustafa İslamoğlu

Doğrusu ben onları açık açık çağırdım.

Sadık Türkmen

“Sonra yinede ben, onları açıkça doğrulara davet ettim. ”

İlyas Yorulmaz

Sonra muhakkak ki ben onları cehren (açıkça) davet ettim.

İmam İskender Ali Mihr