NÛR SURESİ 12. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.
لَوْلَا إِذْ سَمِعْتُمُوهُ ظَنَّ الْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بِأَنفُسِهِمْ خَيْرًا وَقَالُوا هَذَا إِفْكٌ مُّبِينٌ ﴿١٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
lev lâ
iz
semi'tumû-hu
zanne
el mu'minûne
ve el mu'minâtu
bi enfusi-him
hayran
ve kâlû
hâzâ
ifkun
mubînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lev lâ | olmasaydı, olmaz mıydı, gerekmez miydi |
iz | o zaman |
semi'tumû-hu | onu işittiniz |
zanne | zanda bulundu |
el mu'minûne | mü'min erkekler |
ve el mu'minâtu | ve mü'min kadınlar |
bi enfusi-him | kendi nefslerinde, kendi içlerinde |
hayran | hayır, hayırlı |
ve kâlû | ve dediler |
hâzâ | bu |
ifkun | uydurulmuş iftira |
mubînun | açıkça, apaçık |
Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, onu (bu iftirayı) işittikleri zaman kendi içlerinde hayır zanda bulunsalardı ve “bu apaçık iftiradır” deselerdi olmaz mıydı (demeleri gerekmez miydi)?
NÛR SURESİ 12. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Onu işittiğiniz zaman inanan erkek ve kadınların, kendiliklerinden güzel zanda bulunup: "Bu, apaçık bir iftirâdır" demeleri gerekmez miydi?
Süleyman Ateş